1 Temmuz 2013 Pazartesi

Eski Ramazanları yaşamak elimizde

Eski Ramazanları yaşamak elimizde


11 ayın sultanı geldi. Onu en güzel şekilde karşılamaya hazır mısınız? Hem ruhen hem bedenen bir hazırlığınız var mı? Ramazan’ı dolu dolu geçirme adına planlar yapın. Evinizi Ramazan neşesine hazırlayın. Evler iftarlar, dualar, hatimler, çocukların okuduğu ilahilerle mutlu bir yuva olsun.




Ramazan, bütün renkleri ve coşkusu ile çıkıp geldi. On bir aydır beklenen sultana merhaba! Ancak bu büyük coşku ve özlem nedendir? Kimine göre sadece açlık günleri olarak bilinen bu ayın içeriği nedir? Neden çok kıymetlidir? Bu ayın anlam ve önemini kavramak ve kavratmak gerek. Bu güzel ayın içeriğini en ince ve güzel şekilde yaşayamadığımızdan nasıl geldiğini bilmeden sessizce geçer ve gider. Oysa Ramazan girmeden önce ufak hazırlıklar yapmak gerek. Salt mideye yönelik faaliyetler ön plana alınmamalı. Akıl ve kalp boyutunda oluşacak yenilik için bir hazırlık süreci olmalıdır. Bu konuda bir aile toplantısı düzenleyebiliriz. Özellikle çocuklarımıza bu ayın çok kıymetli olduğunu, iyiliklerin bire bin yazıldığını anlatabiliriz. Bu ayda insanlığa sunulan en güzel hediyenin Kur’an olduğuna sık sık vurgu yapabiliriz. Okunan her bir Kur’an harfinin bereketinden söz edebiliriz. Bunu da bıktırıp usandırmadan tadında ve dozunda yapmalıyız. Bu ayın edep ve saygı ayı olduğunu, kul için bir arınma süreci başladığını iyi bilmek gerek. Bunun için özellikle evlerimizi temizleyip süsleyebiliriz. Ramazan’ı renkli bir coşkuyla karşılamalıyız. Bir bayram ve düğün havası olmalı.



RAMAZAN DEFTERİMİZ OLABİLİR

Çocuklarımızla birlikte bir ‘Ramazan Defteri’ açabiliriz. Ramazan’la ilgili ilginç anekdotlar düşebiliriz. Bir ay boyunca yaşanan güzel anılar, hoş diyalogları yazabiliriz. Bu konuda söylenen güzel sözler, hadisler, ayetler, hikayeleri derleyebiliriz. Sahur ve iftar zamanında fotoğraflar çekebiliriz. Süslemeler yaparken, yemek hazırlarken, oruç tutarken. Bunları bir kitapçıkta toplayabiliriz.



Oruç tutan çocuklarımıza özel muamele yapmamız gerek. Onları ufak gönül alıcı hediyeler, hoş sözcüklerle taltif edelim. Bir parça kuru ekmeğin bir damla suyun önemine sık sık vurgu yapalım. Ramazan’da Rahman’ı tanıtalım. Rahim’i anlatalım. Nimeti verenin bizi ne kadar çok sevdiğini ve O’na şükretmeyi kavratalım.



RAMAZAN’A HAS ŞEYLER YAPALIM

Evde Ramazan’a has süs eşyaları yapabiliriz. Süsler, Ramazan’ı anlatmanın en güzel yollarından biridir. Renkli sunumlarla Ramazan’ın senede bir kez yaşanan ve çok özlenen, özel bir zaman dilimi olduğunu iyi kavratmak gerek. Ramazan’a has kurabiyeler, çörekler, tatlılar keşfedebiliriz. Çocuklara farklı şekillerde aylar yaptırabiliriz.



İlkler çok önemli



  • İlk teravih, ilk sahur, ilk iftar çok özel olmalıdır. Mümkün olduğunca edepli ve huzur dolu olmalıyız. Ramazan’la ilgili hikayeler, kıssalar, fıkralar, şiirler hazırlayabiliriz.

  • Çocuklarımıza özel iftarlar düzenleyebiliriz. Listesini kendimiz hazırlayacağımız ve menüsünü birlikte planlayacağımız davetler düzenleyebiliriz. Böylelikle çocuk, iftarı infak ahlakıyla karşılamayı öğrenecektir.

  • Fakirleri sık sık sevindirmek gerek. Ev yapımı Ramazan kartları hazırlayıp onları davet edebiliriz. Çocuklar oyun oynarken, oyalanırken sıradan şeyler yerine Ramazan ilahileri ve manileri söylettirebiliriz. Hatta çocuklardan dua, ilahi, mani yazmalarını, ezberlemelerini isteyebiliriz.

  • Ramazan sohbetlerini, peygamber ahlakını anlatan hikayelerle renklendirebiliriz. Bütün bunlardan sonra göreceğiz ki eski Ramazanlar çok uzağımızda değiller. Hemen şuracıkta evimizin içindeler.



http://www.zamanfransa.com/haber/guendem/aile-saglik/eski-ramazanlari-yasamak-elimizde.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder