İslâm’da zamanla kayıtlı oruç, sadece Ramazan ayında var. Onun dışındaki ‘üç aylar’ şeklinde adlandırılan oruç, Efendimiz’in tavsiye ettiği şekliyle hadis kaynaklarında bulunuyor. Ancak Receb ayını tamamen oruçlu geçirme hususunda bir hadis ve rivayet bulunmuyor.
Sahih-i Müslim’de geçen Hz. Âişe’nin ifadesine göre de, Efendimiz (sas) Ramazan’dan başka hiçbir ayı bütünüyle oruçlu olarak geçirmemiş. Ramazan’dan sonra en çok oruç tuttuğu ay ise Şaban ayı. Böylece diğer aylarda nasılsa Receb ayında da ayın ortasında veya belli günlerinde, Pazartesi ve Perşembe günleri yahut üçer gün ara vermek suretiyle oruç tutulması tavsiye ediliyor. Nitekim, Receb ayında devamlı olarak bir ay boyu oruç tutmanın uygun görülmeyişinin sebebini, Receb ve Şaban aylarının Ramazan ayına benzemesinden kaçınılmak oluşturuyor. Çünkü kesintisiz bir ay boyunca oruç tutmak sadece Ramazan ayına mahsus. Böylece Receb ve Şaban ayında bazen oruç tutup bazen tutmamak daha uygun. Bu şekilde tutulan nafile oruçla ile Ramazan ayının tamamında tutulan farz oruç arasındaki fark ortaya konulmuş oluyor.
Ayrıca, üç aylar yılda bir defa kurulan ve ahiret ticaretinin yapıldığı pazarlar gibi. Nitekim, beş mübarek geceden dördü bu aylarda bulunuyor. Üç ayların ve bu aylardaki mübarek gecelerin büyük bir coşkunlukla ihya edilmesi bu bakımdan da önem kazanıyor. Üstad Bediüzzaman, üç aylardaki vakit dilimlerinin önemi ve amellerdeki haseneyi ‘Şualar’ kitabında şu şekilde değerlendiriyor: “Her hasenenin sevabı başka vakitte on ise Receb-i Şerif’te yüzden geçer, Şâban-ı Muazzam’da üç yüzden ziyade ve Ramazan-ı Mübarek’te bine çıkar ve cuma gecelerinde binlere ve Leyle-i Kadir’de otuz bine çıkar. Bu pek çok uhrevî faydaları kazandıran ticaret-i uhreviyenin bir kudsî pazarı ve ehl-i hakikat ve ibadet için mümtaz bir meşheri ve üç ayda seksen sene bir ömrü ehl-i imana temin eden şuhûr-u selâsenizi (üç aylarınızı) tebrik ediyoruz.”
Ayet-i kerime
İman edip güzel ve makbul iş yapanları elbet hayırlı insanlar arasına dahil edeceğiz. Kimi insanlar vardır ki “Allah’a iman ettim” der, fakat Allah yolunda olduğu için işkence edilince halkın bu baskısını, Allah’ın azabı gibi sayar. Şayet senin Rabb’inden zafer ve galebe gelirse “Biz sizinle beraberdik” diyeceklerdir. Oysa Allah, insanların kalplerinin neleri sakladığını pek iyi bilmektedir.
Ankebut Sûresi 29/10
Hadis-i şerif
Allah’ım Recep ve Şâban’ı
bize mübarek kıl ve bizi
Ramazan’a ulaştır.
Ahmed b. Hanbel, Müsned
Haftanın duası
Rabb’imiz! Bizim kalplerimizi ve cihanın dört bir bucağındaki bütün kullarının kalplerini imana, yakine, İslam’a ve ihsana açmanı diliyoruz. Gökte ve yerdeki kulların arasında bizim için vüdd (hüsn-ü kabul) halk et… Senin yüce dinine hizmet etme mülahazalarıyla çıktığımız bu yolda işlerimizi kolaylaştır; umduklarımıza nail eyle ve üzerimize düşen vazifeleri yüzümüzün akıyla yerine getirmeyi nasip et.
Bir Kırık Dilekçe, M. Fethullah Gülen
http://ift.tt/1rLCqlN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder