Dünya Kupası’nda bazı gruplar son derece zorlu fakat bazılarında neredeyse maçlar oynanmadan durum belli. E Grubu’nda iki Avrupalı Fransa ve İsviçre hem formda hem de güçlü.
Bu tür yazılarla ilgili minik bir açıklamaya ihtiyaç var öncelikle: Takımların grupta ne yapacaklarıyla ilgili değerlendirmeler elbette ki sadece tahmindir ve kimi zaman kağıt üzerinde kalmaya mahkumdur. Kimsenin en küçük bir şans vermediği ekip sadece gruptan çıkmakla kalmaz, çok daha fazlasını yapabilir. Zaten futbolu bunca sevmemizin değil de üzerinde bitmez tükenmez gevezelikler etmemizin önemli nedenlerinden biri de budur.
E Grubu böyle bir tahmin çuvallaması yaşatmaz gibi görünüyor. İki Avrupalı Fransa (17) ve İsviçre’nin gruptan çıkmaları normal sonuç. 1998’de kupayı kazandıktan sonra yeterince başarısız olan Fransa’nın artık bir sıçrama yapması beklenebilir. Çünkü gücü ortada. Grupta herhangi bir sıkıntı çekmedi. Deschamps yönetiminde, Benzema, Griezmann, Giroud gibi forvetleriyle istediğini elde edebilecek durumda Fransa. O kadar ki Nasri gibi bir yıldızı dışarıda bırakabilecek lükse bile sahip. Ancak Ribery’nin sakatlığı nedeniyle kadrodan çıkarılması görmezden gelinemeyecek bir sıkıntı. Fakat nasıl olsa Fransa’nın çok da yukarılara çıkacak gücü yok.
İsviçre ise belki de tarihinin en iyi grup performanslarından birini ortaya koydu. Dünya sıralamasındaki 6.lığa kadar yükselen İsviçre, bu açıdan da tarihinin en parlak dönemlerinden birini yaşıyor. Deneyimli Alman teknik direktör Ottmar Hitzfeld yönetiminde Belçika ile birlikte Avrupa’nın yükselen iki değerinden biri oldu. Aramız pek sıcak olmasa da kaptanının bir Türk oluşu (Gökhan İnler) nedeniyle izlerken kayıtsız kalamayacağımız takımlardan biri İsviçre. (Eren Derdiyok, biri sakatlanırsa çağrılabilecekler listesinde kaldı!)
İki Güney Amerikalı arasında Fransa ve İsviçre’yi zorlayabilecek gibi görünen Ekvador (26). Güney Amerika grubunu 4. sırada bitirirken iç sahadaki performansı ile bu sonucu elde etti. Uruguay’ı averajla geçip onları play off’a gönderdiler... Ekvador’un 2002 ve 2006’da katıldığı Dünya Kupalarının ikincisinde evsahibi Almanya’nın ardından gruptan çıkmayı becermişliği var. Bunu bir kez daha yapabilir mi? Ekvadorlu bir tanıdığım bulunsaydı ‘neden olmasın’ derdim ama şimdi böyle bir zorunluluk yok...
Honduras’ın (33) kupaya katılabilmesi şaka gibi bir süreç sonunda ve Meksika’nın o dönemdeki inanılması güç düşüşü sayesinde mümkün olabildi. Bizimle oynadıkları hazırlık maçı da güçleri hakkında bir fikir verecek nitelikteydi. Bugüne kadarki katılımlarında hiçbir varlık gösteremedikleri kupada bu kez de sadece gol atmak, puan kazanmak gibi mütevazı hedeflere sahipler. Açıkçası, onların başarısızlığına üzülmeyiz çünkü bu sayede dünya sıralamasında biraz daha ilerleyebiliriz.
http://ift.tt/SyAphv
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder