29 Kasım 2013 Cuma

Hadi yine iyisin Hindi kardeş!

Hadi yine iyisin Hindi kardeş!


ABD Başkanı Barack Obama, Beyaz Saray’da düzenlenen Şükran Günü özel töreninde ‘Popcorn’ isimli hindinin canını bağışladı.




Bu yılki şükran günü hindisi, Beyaz Saray’ın resmi internet sitesinden yapılan anket ile iki finalist arasından seçildi. Caramel isimli diğer finalist hindi de kesilmekten kurtuldu. Obama, “Seçim rekabeti zorlu geçti; ama şunu resmi olarak açıklıyoruz ki kazanan Popcorn oldu.” dedi. Şükran Günü töreninde yer almayan Caramel’e de değinen Obama, esprili bir tonla Caramel’in gelecek seçim kampanyasına hazırlanmak üzere meşgul olduğunu söyledi. Beyaz Saray hindi bağışlama töreni ilk olarak 1989 yılında eski Başkan George H.W.Bush tarafından düzenlenmişti.



http://www.zamanfransa.com/haber/dunya/hadi-yine-iyisin-hindi-kardes.html

Gurbet şarkıları bir albümde toplandı

Gurbet şarkıları bir albümde toplandı


Cem Karaca, Yüksel Özkasap, Aşık Metin Türköz, Gurbetçi Rıza ve diğerleri… Bu isimleri ‘Songs of Gastarbeiter’ (Misafir İşçilerin Şarkıları) adlı bir albümde biraraya getirme fikri Bülent Kullukçu ve İmran Ayata’ya ait. Almanya’ya göçü kendi perspektiflerinden ve alışılmışın dışında bir tarzla anlatmak istediklerini anlatan Kullukçu ve Ayata, gurbet temalı 70 parçayı daha ilerleyen çalışmalarında müzikseverlerle buluşturmayı amaçlıyor.




Geçtiğimiz haftalarda Almanya’da piyasaya çıkan "Songs of Gastarbeiter" (Misafir İşçilerin Şarkıları) isimli müzik çalışması, nostaljik olduğu kadar çok renkli ve canlı bir sanat ürününü müzikseverlerin ilgisine sundu.


Çalışmaya imza atan Bülent Kullukçu ve İmran Ayata, albüm fikrinin oluşmasında farklı sebeplerin etkili olduğunu söyledi. Almanya’ya göçü kendi perspektiflerinden ve alışılmışın dışında bir tarzla anlatmak istediklerini anlatan Kullukçu ve Ayata, bunun yanı sıra bu ülkeye göç eden insanların baştan itibaren kültürel hayatın bir parçası olduğu belgelemek istediklerini dile getirdi.


Türklerin Alman kültüründeki paylarının bilinenin çok ötesinde olduğunda birleşen müzik yapımcıları, albümle bunun aksini iddia eden egemen bakışa muhalif bir tutum sergiliyorlar. Diğer bir motivasyonları ise müthiş müzik parçalarını dinleyicilerle paylaşmak.


Volume 1 olarak sıraladıkları bu ilk çalışmada; Yüksel Özkasap, Cem Karaca ve 60′lı, 70′li yıllarda ‘gurbet’e giden ‘Alamancılar’ın severek dinledikleri şarkılar yer alıyor. Ancak yarım asrı aşan göç tarihinin ortaya koyduğu müzik parçaları elbette bundan ibaret değil. Kullukçu ve Ayata bu albümün haricinde 70 parçayı daha ilerleyen çalışmalarında müzikseverlerle buluşturmayı amaçlıyor.


“Songs of Gastarbeiter”, göçün ilk yıllarında göçmenlerin yaşadığı sıkıntıların mahiyetinden, ihtiyaçlarına, önceliklerine, kullandıkları dile kadar birçok alanda yeni nesil Türklere tarihi değerde bilgiler sunuyor. Örneğin “Ich türkisch Mann“ isimli parça, o dönemlerde Türklere yönelik mevcut olan tüm önyargı ve klişelerin yanı sıra Türklerin tanımadıkları bir ülkede her şeye rağmen ortaya koydukları tutunma hikayesini gözler önüne seriyor.


Günümüzde birçok gencin kendi çok yakın tarihine bilinçli bir şekilde mesafeli durması karşısında önemli bir boşluk dolduran çalışma piyasaya çıktığı günden bu yana çok müspet tepkilere mazhar olmuş. İmran Ayata, asıl desteği şarkıların gerçek sahipleri olan ‘gurbetçi Alamancılar’ ve onların ‘yeni vatan’a yerleşmiş torunlarından bekliyor.



http://www.zamanfransa.com/haber/kultur-sanat/muzik/gurbet-sakilari-bir-albumde-toplandi.html

Portekizlilerin alternatifi hazır

Portekizlilerin alternatifi hazır


Beşiktaş’ın son dönemdeki öncelikli gündem maddesi Fernandes ile Almeida. ‘Mukavele uzatma’ krizinin başrolündeki Portekizli yıldızlara dair yeni bir açıklama daha geldi. “Ayrılırlarsa üzülürler.” diyen Başkan Fikret Orman’ın çantasında, Gökhan Töre’nin yanı sıra kadro dışı bırakılan İbrahim Toraman ile Sezer Öztürk de vardı.




Beşiktaş’ta Manuel Fernandes ile Hugo Almeida’ya yönelik spekülasyonların ardı arkası kesilmiyor. Sözleşmeleri Mayıs 2014’te sona erecek Portekizli yıldızlarla yeni dönemle ilgili henüz uzlaşı sağlanamadı. Yakın geçmişte, “Önce başarı, sonra kontrat. Ben yedi yetimin hakkını dağıtmam.” cümlesini kuran Başkan Fikret Orman, gündemine yine ikiliyi aldı. BJK TV’nin konuğu olan deneyimli yönetici, açıklamalarıyla şaşırttı: “İkisinin de devre arasında ve sezon sonundaki alternatifleri var.”


Siyah-Beyazlı formayı giymenin kolay bir iş olmadığını, değerinin bilinmesi gerektiğini vurgulayan Fikret Orman, “Fernandes’in kalmasından yanayız; ancak geleceğini şekillendirme aşamasında ona da hak tanıyorum. Görüşmelere başladık; fakat şu ana kadar sonuç alamadık ve teması durdurduk. Bu süreyi birlikte yaşayalım, o da düşünsün.” ifadesini kullandı. Almeida’nın bonservisinin yapılan anlaşmaya göre gitmese de fon şirketine mukavele bitiminde ödeneceğini bildiren Başkan, “Mücadele eden ve az sakatlanan Almeida’yla devam etmeyi planladığımızı söylemiştik. Garanti ücretinin bir kısmını maç başı olarak değiştirmeyi amaçlıyoruz.” dedi. Orman, yetenekli futbolculara ilişkin umutlu olduğunu aktardı: “Oyuncunun da bizi istemesi lazım. Beşiktaş’ta kalmak avantajlarına. Ancak olmazsa olmaz değil. Ayrılırlarsa üzülürler. Ben aynısını yaşamam; çünkü kulübün menfaatleri ön planda.”


Vodafone Arena ismini alacak yeni statlarının inşaatı süresince futbol takımının Kasımpaşa’da oynayacağını anlatan Orman, Süper Lig’in 5’inci haftasındaki Olaylı Galatasaray derbisine ayrı bir paragraf açtı: “Üzerimizden ciddi bir silindir geçti. 34 maçımızı deplasmana attı. Ayağa kalkmak büyük camia işidir. Olağanüstü bir sene geçiriyoruz. Güllük gülistanlık bir ortam yok.” Orman, malî girişimlere de açıklık getirdi: “Ekibin göğüs sponsoru önümüzdeki yıldan itibaren Vodafone olacak. Sırt reklamında Beko’yla anlaştık. Hentbolde de Aygaz’la 2 yıllık imza atacağız.”


Yeni stadın protokolü imzalandı

İnönü’yü yıkan Beşiktaş, Vodafone Arena’nın inşaatına başlamak için stadın esas sahibi Spor Genel Müdürlüğü’yle üst kullanma hakkı için gerekli olan protokolü revize edemedi. BJK İnşaat ve Ticaret AŞ Genel Müdürü İhsan Coşkun’la birlikte başkent Ankara’ya çıkarma yapan Siyah-Beyazlı kulübün ikinci başkanı Ahmet Nur Çebi, Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan’la bir araya geldi. İzin işlemlerinin konuşulduğu toplantıda imzalar atılamadı. Kartal, yeni stadyumun reklam kazançlarının yüzde 5’ini ve isim sponsorluk gelirinin yüzde 20’sini (23 milyon dolar) vermekle mükellef. Galatasaray ise yönetmelikten önce TT Arena’yı yapıp pazarladığını belirterek bu parayı ödemeye yanaşmıyor. Sayıştay diretince konu mahkemeye taşınmıştı.



http://www.zamanfransa.com/haber/spor/portekizlilerin-alternatifi-hazir.html

Savunma Bakanı'ndan 'bedelli' açıklaması

Savunma Bakanı'ndan 'bedelli' açıklaması


Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, bakanlık olarak bedelli askerlik ve yedek subaylık süresinin düşürülmesi konusunda bir çalışmalarının olmadığını açıkladı.




Meclis Genel Kurulu'nda milletvekillerinin sorularını cevaplandıran Bakan Yılmaz, 15 aylık askerlik süresini 12 aya indiren ve 1 Ocak 2014'ten itibaren uygulamaya geçecek düzenleme ile yaklaşık 70 bin kişinin terhis olacağını kaydetti. Bakan Yılmaz, “Bedelli var mı? Yeni bir bedelli yok. Yedek subaylıkta 6 aylık süreyi 4 aya veya 5 aya indirme çalışması var mı? Yok” dedi.


Bedelli askerlik veya affı dillendirmemek gerektiğini vurgulayan Milli Savunma Bakanı, “500 bin-600 bin arasında bir bakayamız, yoklama kaçağımız var. Askere gelmiyor. Gelmemesinin gerekçesi ha bedelli çıkacak, ha bedelli çıkacak. Gerek affı, gerek bedelliyi çok dile getirmemek lazım. O zaman askere gitme düşüncesi olanlar da ‘Bak bedelli çıkıyormuş, bak bedellinin yaşı düşüyormuş, bak bedellinin bedeli düşüyormuş ben gitmeyeyim' diyor” şeklinde konuştu.


Konuşmasında 5-6 kez bakanlıkta böyle çalışmanın olmadığını vurgulayan Yılmaz, bu konularda son sözü siyasilerin vereceğini, ancak bunun otoritesi olarak son görüşü Genelkurmay Başkanlığı'nın verdiğini belirti. Yılmaz, “Böyle bir çalışma bizim Milli Savunma Bakanlığı'nda yok. 25 yaşa indirme de yok. Genelkurmay Başkanlığımız, bir yeniden yapılanma yaparsa, ‘Bizim TSK'daki ihtiyacımız bu sayıya düşmüştür, fazlasına gerek yoktur' diye bir görüş bize iletmediği sürece mevcut durum itibariyle ne bedelli çalışmamız vardır, ne de askerliğin süresini indirme çalışmamız vardır” dedi.


AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un bedelli askerlikle ilgili konuşmalarının ‘şahsi görüşü' olduğunu ifade eden Yılmaz, “Numan Kurtulmuş bey bir sosyal vakaya dikkat çekiyor. Diyor ki ‘500 bin-600 bin arasında bir kaçak var. Bedelli yaşı düşürürseniz belki bu sosyal problem çözülebilir.' Kendi şahsi görüşü” diye konuştu.



http://www.zamanfransa.com/haber/tuerkiye/savunma-bakani-ndan-bedelli-aciklamasi.html

Şiddetli baş ağrısı, beyin kanamasının belirtisi olabilir

Şiddetli baş ağrısı, beyin kanamasının belirtisi olabilir


Memorial Şişli Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yunus Aydın, "Ani ve şiddetli baş ağrısı, bulantı, kusma, konuşma güçlüğü, gizlice yaklaşan ve tedavisi mümkün olmayan hasarlara yol açabilecek beyin kanamasının belirtilerindendir. dedi.




Prof. Dr. Yunus Aydın, beyin kanaması, tedavisi ve korunma yöntemleri hakkında bilgi verdi. "Kafa basıncının birden bire arttığı hastada şiddetli baş ağrıları, birden bire başlayan felç, şuur kaybı ve solunum problemleri beyin kanamasının en önemli belirtilerindendir." diyen Aydın, travmanın ise beyin kanamalarının en önemli etkenlerinden birisi olduğunu söyledi.


'Kronik subdural hematom' adı verilen ve geç dönemde ortaya çıkan travmanın teşhisinin son derece kolay, tedavisinin ise son derece basit olduğunu belirten Aydın, şunları söyledi: "Travma ile olan basit kanamalar günümüzde daha çok görülmektedir. Bunların birçoğunda ameliyata gerek kalmadan takiple tedavinin yeterli olması gerekmektedir. Ayrıca anevrizma (baloncuk) geçiren yakınlarının Beyin MR Anjiyografisi yaptırarak kendilerinde de bir anevrizma olup olmadığını araştırmaları gerekmektedir. Çünkü anevrizmayı kanamadan yakalayıp tedavi etmek hayat kurtarmaktadır. Sinsice yaklaşan ve tedavisi mümkün olmayan hasarlara yol açabilecek beyin kanamalarının belirtilerini ciddiye almak gerekmektedir."


Beyin kamalarında tanının günümüzde çok daha kolay konulabildiğini dikkat çeken Aydın, "İlk etapta beyin tomografisi çekilir. Hastanın durumu elveriyorsa Beyin MR'ı da çok önemlidir. Beyin kanamalarının ek nedenlerinde açıklayıcı bilgi için beyin MR anjiyografi, beyin MR difüzyon, MR traktografi olmak üzere çeşitli tetkikler yapılmaktadır." ifadelerini kullandı.


Aydın, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Beyin kanaması nedeniyle gerçekleşen hayati kayıplar, kafa basıncının yüksek olması ile beyin sapının baskıda kalması sonucu oluşmaktadır. Beyin kanamasında doğru müdahale, zamanlama, hız, teknoloji, yoğun bakım ve ameliyathane şartlarının iyi olmasını gerektirmektedir. Kafa içi basıncının yükselerek kanama olan bölüm haricinde beyin sapı denilen bölüme zarar verdiği ve ilk kanadığı alanı tahrip ettiği durumlarda cerrahi müdahalenin kurtarıcı olamadığı bilinmektedir. Burada önemli olan ikinci kayıpları önlemek, beyin sapını baskıdan kurtarmak ve hastanın hayatını kurtarmaktır. Bu nedenle beyni rahatlatıcı acil ameliyat teknikleri uygulanmaktadır. Şeker ve tansiyon hastaları, sigara içenler ve obezite problemi olanlar birinci derecede risk grubundadır. Yaşlı ve düşme riski olanlar, ailesinde anevrizma ve damar yumağı gibi hastalıklara sahip bireyler olanlar ile polikistik böbrek hastaları da ikinci derece risk grubundadır. Beyin kanamasından korunmak için ailesel özellikleri iyi bilmek, belirtileri önemsemek ve düzenli sağlık kontrollerini yaptırmak önemlidir."



http://www.zamanfransa.com/haber/guendem/aile-saglik/siddetli-basagrisi-beyin-kanamasinin-belirtisi-olabilir.html

Çocuklara yatarken içirilen süt reflüye neden olabilir

Çocuklara yatarken içirilen süt reflüye neden olabilir


İzmir'de özel hastanede görev yapan Gastroloji Uzmanı Dr. Bülent Şengül, anne ve babaların, uykuya kolay dalıp rahatlamaları, hem de beslenmeleri için çocuklarına gece yatmadan hemen önce süt içirmelerinin reflüye neden olan bir hata olduğunu söyledi.




Kent Hastanesi Gastroloji Uzmanı Dr. Bülent Şengül, hatalı beslenme alışkanlıklarındaki ısrarın reflüye neden olduğunu belirtti. Reflünün, doğumdan başlayarak ölene kadar hemen herkesin başına gelebilecek bir sorun olduğunu belirten Uzm. Dr. Şengül, reflü-süt ilişkisine dikkat çekti. Sütün hazmı zor olan bir içecek olduğunu, bu özelliğinden dolayı yatmadan önce içilmesi halinde rahatsızlık verebileceğini kaydeden Uzm. Dr. Şengül şunları söyledi:


"Anne babaları bu konuda uyarmak gerekiyor. Sütü mutlaka çocuklarına bol miktarda versinler, günde en az yarım litre tüketmelerini sağlasınlar. Ancak bunu yatmadan önce yapmasınlar. Gece yatmadan önce yenen her yemek mideyi rahatsız eder. Ancak sütün yapısı bakımından hazmı daha zordur. Gece içirilen süt reflüye davetiye çıkarır. Yatmadan en az 2 saat önce süt içirilmesini ve yemek yenilmesini sonlandırmak gerekir."


Çocuklarda reflü belirtileri

Anne babaların, çocukların şikayetlerine dikkat etmeleri gerektiğini söyleyen Uzm. Dr. Bülent Şengül, "Çocuk bulantıdan bahsediyorsa, yanmayı tarif ediyorsa, ağzına acı su geldiğini söyleyebiliyorsa, yatırınca öksürük atakları ile kalkıyorsa, sık sık ses kısıklığı yaşıyor, boğazında gıcıklanma var gibi davranıyor ve nefesi kokuyorsa reflüyü düşünmek lazım. Bu tür şikayetlerde pediatrik gastroentereloglara başvurulmalı" dedi.


Reflüde artış var

Uzm. Dr. Bülent Şengül, reflü hastalığının beslenme konusunda yapılan hatalardan kaynaklandığını ve bu hatalarda ısrar edilmesi halinde hastalığın var olmaya devam edeceğini vurguladı. Reflünün son zamanlarda arttığına dikkat çeken Uzm. Dr. Şengül, "Hareketsiz yaşam, yağlardan zengin kalorili beslenme reflüye zemin hazırlıyor" diye konuştu. Yetişkinlerde görülen reflü hastalığında mide fıtığı denilen anatomik bir sorun olduğunu, eğer ameliyatla giderilirse reflünün kontrol altına alınabildiğini kaydeden Şengül, "Ancak büyük çoğunluğunda beslenmede yapılan hatalar var" dedi.



http://www.zamanfransa.com/haber/guendem/aile-saglik/cocuklara-yatarken-icirilen-sut-refluye-neden-olabilir.html

Apollon Limassol'u 4-2 yenen Trabzonspor 2. turu garantiledi

Apollon Limassol'u 4-2 yenen Trabzonspor 2. turu garantiledi


UEFA Avrupa Ligi J Grubu 5. maçında Apollon Limassol'u 4-2 yenen Trabzonspor, gruptan lider olarak çıkmayı garantiledi.




Hüseyin Avni Aker Stadı'nda oynanan ve Alman hakem Manuel Grafe'nin yönettiği maçta UEFA Avrupa Ligi'nde temsilcimiz Trabzonspor, Kıbrıs Rum Kesimi ekibi Apollon Limassol'u 4-2 mağlup etti ve gruptan çıkmayı garantiledi. Bordo-mavili ekipte attığı 3 golle geceyi hat-trick yaparak tamamlayan Olcan Adın, sahanın yıldızı oldu.



Temsilcimiz, Avrupa Ligi J Grubu'ndaki son maçında 12 Aralık'ta Lazio'ya konuk olacak ve zorlu Roma deplasmanında grup liderliği için sahaya çıkacak.



http://www.zamanfransa.com/haber/spor/apollon-limassol-u-4-2-yenen-trabzonspor-2-turu-garantiledi.html

'Taraftar desteğiyle gruptan çıkarız'

'Taraftar desteğiyle gruptan çıkarız'


5 maçta 3 gol atmayı başaran Sarı Kırmızılı forvet, Juventus karşısında çıkacakları maç hakkında, “Kendimize güveniyoruz. Taraftarımızın desteğiyle bir üst tura yükseleceğiz. » dedi.




Bu sezon Galatasaray forması altında Şampiyonlar Ligi’nde sadece 136 dakika sahada kalan tecrübeli forvet, deplasmandaki 2-2’lik Juventus sınavında da Buffon’u üzmüştü. Ortalama her 45,33 dakikada 1 gol kaydeden yetenekli hücumcu, 45 dakikada 1 gol atan Real Madrid’li Cristiano Ronaldo’nun ardında yer aldı.


Madrid’deki maçı değerlendiren Umut Bulut, ikinci yarıda kötü oynadıklarını itiraf etti. Kaybettikleri için üzgün olduklarını vurgulayan 30 yaşındaki tecrübe, “Özellikle ilk devre çok iyiydik. İkinci perdeye de iyi başladık; ancak gol yedikten sonra kötüydük. 2-1 olsa bile bizim gibi bir takım skoru çevirebilirdi.” ifadesini kullandı. Kaliteleriyle B Grubu’ndan çıkabileceklerine inanan Umut, “Juventus karşısında aynı zaafları tekrarlamayacağız. Bu kadar büyük bir turnuvada böyle basit hatalar yaparsanız cezayı kesiyorlar. Ekibimizde hiçbir problem yok.” dedi.


Juventus’u yenip yollarına Devler Ligi’nde devam edeceklerini aktaran Umut Bulut, “Kendimize güveniyoruz. Taraftarımızın desteğiyle bir üst tura yükseleceğiz. Birlik olup Süper Lig’de de başarılı olacağız.” şeklinde konuştu. Kabiliyetli isim, attığı golün ofsayt gerekçesiyle sayılmamasına da değindi: “Geçen yıl benim Manchester karşılaşmasında verilmeyen penaltım, Aydın’ın da bir pozisyonu vardı.” Sarı-Kırmızılıların Faslı yıldızı Nurettin Amrabat ise devre arasında hocaları Roberto Mancini’nin uyarılarını kamuoyuyla paylaştı: “Bize, ‘10 kişi de olsa rakip Real Madrid. Sabredin, pozisyon ve golü bulacağız.’ dedi. Sabredemedik, belki de bu sebeple skoru lehimize çeviremedik.”


Her şey 10 Aralık’ta netleşecek

Galatasaray, 10 Aralık’ta TT Arena’da Juventus’u ağırlayacak. İtalyanları yenmesi durumunda B Grubu’nda ikinciliği elde edecek olan Sarı-Kırmızılılar, beraberlik ya da yenilgi halinde Kopenhag-R.Madrid mücadelesinin skorunu bekleyecek. Cim Bom ,Juventus’a kaybeder, Kopenhag, Real Madrid’den puan koparırsa Galatasaray’ın Avrupa Ligi şansı da ortadan kalkacak. İki karşılaşma berabere biterse Kopenhag’a ikili averajda üstünlük kuran temsilcimiz, UEFA’ya gidecek.



http://www.zamanfransa.com/haber/spor/taraftar-destegiyle-gruptan-cikariz.html

Yeni umre vizesiyle Suudi Arabistan’da daha uzun kalınabilecek

Yeni umre vizesiyle Suudi Arabistan’da daha uzun kalınabilecek


Körfez ülkelerinden Suudi Arabistan’a daha çok ziyaretçi çekebilme amacıyla bazı vize kısıtlamalarını önümüzdeki aydan itibaren kaldıracağı bildirildi.




Suudi Gazetesi’ndeki habere göre hükümet, 4 Aralık’ta “Genişletilmiş Umre Turizm Programı”nı hayata geçirecek. Bu program çerçevesinde dini sebeplerle ziyarete gelen yabancı vatandaşlar ülkede daha uzun süre kalabilecek ve tarihi ve turistik mekanları gezebilecek. Suudi Turizm ve Antik Eserler Komisyonu Başkanı Prens Sultan bin Selman, 65 ülke vatandaşının bu programdan faydalanabileceğini belirtti. Yetkili, uzatılmış umre vizesinin ülkede 30 gün kalmaya uygun olduğunu ve umre ziyaretinin tamamlanmasının ardından turist vizesine çevrileceğini söyledi.Yetkililere göre Ortadoğu’nun en büyük ekonomisine sahip ülkenin turizm gelirleri yüzde 10 artarak 16,5 milyar dolara ulaştı. Bu gelirlerin önemli kısmı Mekke ve Medine şehirlerinde elde edildi. Halen sadece diğer Körfez ülkesi vatandaşları Krallık’a vizesiz giriş yapabiliyor.



http://www.zamanfransa.com/haber/dunya/yeni-umre-vizesiyle-s-arabistan-da-daha-uzun-kalinabilecek.html

Paris Büyükelçisi merkeze : Büyükelçi atamaları Resmi Gazete'de

Paris Büyükelçisi merkeze : Büyükelçi atamaları Resmi Gazete'de


Fransa nezdinde Türkiye Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu merkeze atanırken, Peru nezdinde Türkiye Büyükelçisi Namık Güner Erpul, Özbekistan Büyükelçiliği'ne, elçi ve Genel Müdür Yardımcısı Ferda Akkerman ise Peru nezdinde Türkiye Büyükelçiliğine getirildi.




Büyükelçi atamalarına yönelik karar Resmi Gazete'de yayımlandı. Karar, Dışişleri Bakanlığı'nın talebi üzerine, Bakanlar Kurulu'nca 18 Kasım 2013 tarihinde alındı. Buna göre Fransa nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu merkeze alındı. Peru Cumhuriyeti nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi Namık Güner Erpul Özbekistan nezdinde Türkiye Büyükelçiliği'ne getirilirken, elçi ve Genel Müdür Yardımcısı Ferda Akkerman'ın Peru nezdinde Türkiye Büyükelçiği'ne ataması yapıldı.



http://www.zamanfransa.com/haber/guendem/paris-buyukelcisi-merkeze-buyukelci-atamalari-resmi-gazete-de.html

Bakan Çelik'den Ahmet Kaya'nın mezarına vatan toprağı

Bakan Çelik'den Ahmet Kaya'nın mezarına vatan toprağı


İzmir'in de aday olduğu EXPO 2020 oylaması için Fransa'nın başkenti Paris'te bulunan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, şehrin doğusundaki Pere Lachaise mezarlığında Ahmet Kaya ve Yılmaz Güney'in mezarlarını ziyaret etti. Kırmızı karanfilin yanı sıra Türkiye'den getirdiği toprağı da Ahmet Kaya'nın mezarına döken Ömer Çelik, ''İnsanın kendi ülkesinden uzakta yaşaması çok büyük bir acı. O yüzden Türkiye'den toprak getirdik.'' diye konuştu.




Kültür ve Turizm Bakanı Çelik, ziyaret sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada, "Vatan toprağı getirdik mezarlarına özlemişlerdir diye. İnsanın kendi ülkesinden uzakta yaşaması çok büyük bir acı. O yüzden Türkiye'den toprak getirdik bir kere daha kendi ülkeleriyle buluşsunlar ve Türkiye'den de onlara şöyle bir mesaj verelim istedik; ülkeniz sizi özlüyor ve size sahip çıkıyor. Karanfil de ülkemizin, bayrağımızın bir renginin sembolü olarak buraya bıraktık. Ama kendi ülkelerinden uzakta kalmış bu insanlar, kuşkusuz ülkelerine çok değer katmış sanatçılar kaçmak zorunda kaldırlar." ifadelerini kullandı.


Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, ziyaretle Türkiye'den geçmiş yıllarda çeşitli baskılar ve zulüm neticesinde ayrılmak zorundu kalmış ve hayatını kaybetmiş bütün insanlara bir mesaj vermek istediklerini vurgulayarak, ''İstiyoruz ki, Türkiye'de hiç kimse kimliğinden, fikirlerinden, düşüncelerinden dolayı ülkesini terk etmek zorunda kalmasın. Herkes özgürce kendi ülkesinde istediği gibi yaşayabilsin." dedi.


Mezarların Fransa'da olmasının bile Türkiye'nin geçmişte yaşadığı sıkıntılı zamanların bir örneği olduğuna dikkat çeken Çelik, ''Türkiye'ye değer katmış sanatçılar, fikir adamları maalesef ülkelerini, ülkelerindeki baskı yüzünden terk etmek zorunda kaldılar. Türkiye artık o dönemleri geride bıraktı. Türkiye artık önüne özgüvenle bakıyor. Kimliklerin, düşüncelerin, fikirlerin, her türlü duruşun özgür olduğu bir ülke inşaa ediyoruz. Umarım bundan sonra hiç kimse kendisini kendi ülkesinde diaspora olarak hissetmez.'' diye kaydetti.


Geçmişte kötü örnekler yaşandığının da altını çizen Ömer Çelik, ''Kendi insanlarına, sanatçılarına, fikir adamlarına kötü zamanlar yaşatmış eski Türkiye'nin geride bırakıldığını, yeni Türkiye'de herkesin özgür, her kimliğin özgür olduğu bir ülke inşa ettiğimizi, dolayısıyla geçmişte ülkelerinden kaçmak zorunda kalmış bu insanlara bu değerlerimize büyük bir özgüvenle sahip çıktığımızı, onlarla yeniden buluştuğumuzu ifade eden bir ziyaret." dedi.



http://www.zamanfransa.com/haber/kultur-sanat/muzik/bakan-celik-den-ahmet-kaya-nin-mezarina-vatan-topragi.html

28 Kasım 2013 Perşembe

Batalla Bursa’dan ayrıldı

Batalla Bursa’dan ayrıldı


Bursaspor`da teknik direktör Christoph Daum`la anlaşamadığı için ayrılma kararı alan Pablo Batalla, ülkesine döndü. Havalında çok sayıda Brusasporlu taraftar Batalla’yı uğurlamak için hazır bulundu. Batalla’yı uğurlayanlar arasında deneyimli teknik adam Yılmaz Vural da vardı.




Batalla, taraftarların sevgi gösteresi karşısında duygulanarak, zaman zaman gözyaşlarına engel olamadı.










http://www.zamanfransa.com/haber/spor/batalla-bursa-dan-ayrildi.html

FIFA dünya sıralamasını Türkiye 3 sıra birden düştü

FIFA dünya sıralamasını Türkiye 3 sıra birden düştü


FIFA'nın internet sitesinden yapılan açıklamaya göre, ilk 4 sıra değişmedi.




İspanya, 1507 puanla ilk sıradaki yerini korurken, 1318 puanı bulunan Almanya ikinci, 1251 puan toplayan Arjantin üçüncü, 1200 puanlı Kolombiya da dördüncü sırada yer aldı.Türkiye, son iki aydaki 18 sıralık tırmanışının ardından, kasım ayında 3 basamak geriledi ve 677 puanla 43. sıraya indi. Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği'nin (FIFA) Kasım ayı dünya sıralaması açıklandı. FIFA'nın internet sitesinden yayınlanan sıralamaya göre Türkiye 677 puanla 43. sırada yer aldı.İspanya'nın 1507 puanla ilk sıradaki yerini koruduğu sıralamada, Almanya 1318 puanla 2., Arjantin 1251 puanla 3. sırada yer aldı.FIFA'nın gelecek dünya sıralaması 19 Aralık'ta açıklanacak.Sıralamada ilk 10'a giren ülkeler şöyle:1. İspanya (1507)2. Almanya (1318)3. Arjantin (1251)4. Kolombiya (1200)5. Portekiz (1172)6. Uruguay (1132)7. İtalya (1120)8. İsviçre (1113)9. Hollanda (1106)10. Brezilya (1102)



http://www.zamanfransa.com/haber/spor/fifa-dunya-siralamasini-turkiye-3-sira-birden-dustu.html

Nefes darlığının nedeni tiroit kanseri olabilir

Nefes darlığının nedeni tiroit kanseri olabilir


Tiroit kanseri son yıllarda ülkemizde oldukça sık görülmeye başladı. En fazla yakalananlar ise kadınlar. Sinsi ilerleyip fazla belirti göstermese de ses kısıklığı, nefes darlığı, yutma güçlüğü ve boyunda yumru oluşması durumlarında kanser şüphesi doğuyor.




Tiroit bezi, boynumuzun ön tarafında yer alan, vücudumuzun enerji ve protein metabolizmasında görevli hormonları üreten en önemli organlarımızdan biri. Ancak burada gelişen kanser çoğu kez belirti vermiyor. Bazı vakalarda boyunda kitle meydana gelmiş ya da lenf bezleri büyümüş olabiliyor. Central Hospital’dan Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. M. Rafet Yiğitbaşı özellikle ses kısıklığı, nefes darlığı, yeme zorluğu ve boyunda lenf bezlerinin şişmesinin ilerlemiş tiroit kanserinin belirtisi olabileceğini söylüyor.


Tiroit kanseri her yaşta görülebilmekle beraber, 40 yaşın altındaki insanlarda ve kadınlarda daha sık ortaya çıkıyor. Çocukluk veya ergenlik çağında radyasyona maruz kalma, iyot maddesinin vücudumuza normalden az veya fazla girmesi, genetik mutasyonlar, tiroit dokusunun bazı yangıları (Hashimoto tiroidi), özel hücre yapısına sahip bazı nodül (yumru) tipleri tiroit kanseri gelişimine yol açabiliyor. Yaşanılan çevreden maruz kalınan radyoaktivite ve diğer zararlı ışımalar, şehir insanı için önemli bir risk faktörü.


Cerrahi tedavi olumlu sonuç veriyor

Tiroit kanseri tedavisinin en önemli adımı cerrahi işlem. Boyutu 1 santimden küçük, erken olgularda tiroit organının bir kısmının çıkarılması bile yeterli olabiliyor. Organın tümünün çıkarılmasıysa tavsiye edilen cerrahi yöntem. Tümörün boyutu, hastaya ait risk faktörleri ve ameliyat öncesi tetkiklerin sonucuna göre tiroit organı dışında, boynun merkezi veya yan bölgelerindeki lenf bezelerinin çıkarılması da gerekebilmekte. İşlemin boyutuna göre, kanama, ses siniri hasarı, kalsiyum metabolizmasının bozulması gibi tehlikeler düşük oranlarda da olsa söz konusu olabiliyor. Bazı tip kanserlerin cerrahi tedavisini takiben, hastaya hücresel düzeydeki kalıntıları yok etmek için ‘radyoaktif iod tedavisi’ de uygulandıktan sonra, hastaların tamamına yakını 10 hatta 20 yıl sağlıklı bir hayata kavuşabiliyor. Tedavisi tamamlanan hastalar, organ eksikliğine bağlı hormonal dengesizlik için ilaç kullanmak suretiyle hayatına devam ediyor.



http://www.zamanfransa.com/haber/guendem/aile-saglik/nefes-darliginin-nedeni-tiroit-kanseri-olabilir.html

Legolarla 25 bin parçalık tren yaptı

Legolarla 25 bin parçalık tren yaptı


Kanada’nın güneydoğusundaki Yeni İskoçya’da yaşayan Nick Cottreau, lego tutkunu.




Henüz 16 yaşında olan Cottreau için her şey 5 yaşındayken, kendisine lego hediye edilmesiyle başladı. O gün bugündür legolarla oynayan, birleştirdikten sonra bozan Cottreau’nun şimdilerde odasında legodan yapılmış kocaman bir lunapark treni var. Hem de hiç bozmadığı… 25 bin parçayı altı ay gibi bir sürede bir araya getiren Cottreau, bazen her gün bazen de iki haftada bir oyuncağını tamamlamaya çalıştığını dile getiriyor. Boş zamanlarını legolarla geçirdiğini söyleyen Kanadalı genç, çevresinin yaptığı lego parçalarına karşı tepkisini merak ettiği için bozmadığını belirtiyor.



http://www.zamanfransa.com/haber/dunya/legolarla-25-bin-parcalik-tren-yapti.html

Brad Pitt için kalp şeklinde ada aldı

Brad Pitt için kalp şeklinde ada aldı


Oyuncu Angelina Jolie, nişanlısı Brad Pitt’in 50’nci yaş günü için unutulmayacak bir sürpriz hazırladı.




Jolie’nin, New York’un 80 kilometre açığında kalp şeklinde bir ada aldığı öne sürüldü. Adadaki iki evin, Pitt’in en sevdiği mimar Frank Lloyd Wright tasarımı olduğunu öğrenen Jolie, 24 milyon doları gözden çıkardı.



http://www.zamanfransa.com/haber/kultur-sanat/sinema/brad-pitt-icin-kalp-seklinde-ada-aldi.html

İslam kültürleri Enstitüsü bu hafta hizmete giriyor

İslam kültürleri Enstitüsü bu hafta hizmete giriyor


2005’te Paris’te, Paris belediye Başkanı Bertrand Delanoe’nın girişimiyle başlatılan İslam kültürleri Enstitüsü’nün bu hafta açılışı yapılıyor.




Yves Lion ve David Jolly trafından tasarlan çok katlı bina Mağrip kökenli Arapların yoğun olarak yaşadığı Goutte d’Or semtinde bu hafta hizmete giriyor. 56 rue Stephenson adresinde yer alan 4 katlık bina, çok işlevli bir kültür merkezi olarak hizmet verecek. Binada, Aralık ayının ortasında 300 m2 genişliğindeki mabedin yanı sıra, üst katlarda ofis, sergi alanı ve de Türkçe, Arapça, dil derslerinin verileceği derslikler yer alıyor.


Binanın giriş hol’ünde çeşitli müzikal grupların ağırlanacağı küçük bir konser alanı yer alıyor. Enstitünün zemin katında bir de hamam bulunuyor.


Paris belediyesi tarafından 12,5 milyon Euro’ya inşa edilen binanın ilk katı 2,5 milyon Euro’ karşılığında Paris Büyük Camii’ne satıldı. Paris büyük Camii, Enstitü’de yer alan mabet için, 3 dil bilen Cezayirli bir imam atadığını açıkladı.






http://www.zamanfransa.com/haber/guendem/islam-kulturleri-ensitutusu-bu-hafta-hizmete-giriyor.html

Hocaefendi: Şamarı bir başkası değil, biz yiyoruz

Hocaefendi: Şamarı bir başkası değil, biz yiyoruz


Fethullah Gülen Hocaefendi, herkul.org'da yayınlanan son sohbetinde uyarılarda bulundu. Gülen, "Kader, 'Öyle değil bu mesele; alın siz ağzınızın payını!' dedi ve bize tokat üstüne tokat indirdi. Şamarı bir başkası değil, biz yiyoruz." dedi.




Fethullah Gülen Hocaefendi'nin 'Fırtınalar, Savrulmalar ve Hakta Sebât' başlıklı son sohbetinden satır başları şöyle:


"Ölüm ansızın gelir çarpar, ötesi de amel sandığı olan kabir. Orada senin değerin, arkada bıraktığın şeyler değil, amel, iman ve aksiyonun.. nasıl inandığın, ne ölçüde ne derinlikte inandığın ve 'inandım' diye iddia ettiğin inanca göre neler yaptığındır. Bunları kıyaslarlar ve -hafizanallah- 'Niye yalan söylüyorsun?' derler. Bu sözler bile azap adına insanı batıracak şeylerdir.


ÇALINAN DUYGU VE DÜŞÜNCELERİNİZSE

Unutmamanız gerekli olan şeyler vardır. Zannediyorum aklımızda sıkı tutmamız, kontrol altına almamız, 'aman kaçar' deyip de pek çok eskortla korumamız gereken şeyler vardır. Sürekli müzakere, sohbet-i Canan, işi evirip çevirip hep Allah'a, peygambere bağlamak… Bunlar da onun eskortu. Haramilere, kapkaççılara çaldırmamanın yolu bu. Paranız çalınsa ne olur ki!.. Bir gün yerine konur. Fakat çalınan sizin duygu ve düşüncenizse, siz kendi değerlerinizden yoksun hale gelirsiniz. Dolayısıyla değerler, kıymetler yetimi haline gelirsiniz. Şimdilerde rüzgârlar biraz muhalif estiğinden dolayı, bazen duygularda, düşüncede, ifadede, beyanda savrulmalar olabilir. Bunları hesaba katarak savrulmamaya karşı kararlı durmak lazım.


BEN YİNE DE ONLARA DUA EDİYORUM

'Birileriyle müşterek bazı projeler realize ediliyor; Sam amcanın çocuklarıyla, Ham amcanın çocuklarıyla, Tam amcanın çocuklarıyla..' diyorlar. (…) Şayet meseleye basitçe yaklaşmak icap etseydi ve ben de 10-15 yaşımdaki halime göre konuşsaydım, şöyle derdim: 'Eğer birinin, benim gibilerin bu türlü iştirakler içinde zerre kadar hissesi varsa, Allah bin defa kahretsin. Yoksa.. öyle diyenler…' İşte gerisini demeye cesaret edemiyorum. Çünkü nasıl olsa Allah'a havale edilmiş o işte, şimdiye kadar haksız ilişenler, (cezalarını) bulmuşlardır; ben 'Allahım, sav onların başından o belayı!'diye dua ediyorum.


Hakkın müdafaası çizgisinden ayrılmamak lazım. Hakkın müdafaası çizgisi… Hata yapıyorsak, Allah bizi affetsin; doğru yapıyorsak, ondan dönmek en büyük hatadır. Fakat üslupta kusur etmemek lazım.


YEDİĞİMİZ TOKATLARIN SEBEBİ...

'Gayr-ı meşru bir muhabbetin neticesi, merhametsiz azap çekmektir' diyor Hazreti Pir. Birinin o ölçüde sevgiye, takdire, tayine, desteklenmeye hakkı yoksa şayet, siz o mevzuda aşırı gittiğinizden dolayı, Allah, 'Onların hakkı o kadar değildi!' diye sizi tokatlayabilir. Ben yediğim tokatları bundan biliyorum. Şimdiye kadar hiç kimseye yapmadığımız şeyleri yaptık; 'Gayr-ı meşru bir muhabbetin neticesi, merhametsiz azap çekmektir', Allah tarafından tokat yiyorum, Allah affetsin. (…) Zira kâmet-i kıymetinin üstünde, o ölçüde liyakati olmayan insanlara değer atfetme mevzuu, hakikati alt üst etme demektir. Kader, 'Öyle değil bu mesele; alın siz ağzınızın payını!' dedi ve bize tokat üstüne tokat indirdi. Şamarı bir başkası değil, biz yiyoruz.


SAYGIDA KUSUR ETMEMELİ AMA YALTAKLIK DA YAPMAMALI

Doğru istikâmetinde sâbit-kadem olmalı; dimdik durmalı, taviz vermemeli, evet dememeli, tabasbusta bulunmamalı, yaltaklık yapmamalı!.. Saygıda kusur etmemeli ama yaltaklık da yapmamalı!.. Yanlışlarımız varsa, birbirimizle konuşurken onları düzeltelim ama doğru bildiğimiz şeylerden de taviz vermeyelim. O, hakka karşı, Allah'a karşı, Peygamber'e karşı dünyanın hatırına, dünyevî geleceğin hatırına saygısızlık olur.


ALLAH İMTİHAN EDİYOR

Bir sarrafın bir altın ve gümüşü bir potada eritip altını gümüşten ayırması gibi, Allah da sizi hasınızı, hamınızdan ayırmak için imtihan eder. Cenab-ı Hak, temizleri, pakları ayırsın diye yapıyor bunu. (…) Duruyor musun yerinde, kaytarıyor musun, yan çiziyor musun? 'Ben de ehl-i dünya gibi dünyaya meyledeyim, şirin görüneyim, birileriyle aynı çizgide olayım, zevk u safa içinde hayatımı sürdüreyim, belli makamlara, mansıplara, payelere bağlayayım' filan.. Allah böyle imtihan eder sizi. Kayıyor musun, kaymıyor musun; dünyaya meylediyor musun, etmiyor musun?


HAS, HAMDAN AYRILACAK

Peygamber dahi dedi: 'Allahım yardım ne zaman?' Demir bir pençe ile sıkıldılar, Peygamber de sıkıldı. Bu açıdan da böyle olmayı yanlış bir şey yapıyoruz şeklinde algılamamalı. Eğer bir demir pençe içinde sıkılma bir yönüyle yanlışın neticesi olsaydı, Allah celle celelühü, Hazreti Adem'i başta öyle demir bir pençe ile sıkmazdı, Hazreti Nuh, 20-30 insanıyla yalnızlığa terkedilmezdi. Hazreti Musa Mısır'ı terk edip kaçmazdı. Hazreti Zekeriyya testereyle ikiye biçilmezdi. Hazreti Yahya bir yerde öldürülmezdi, Hazreti Mesih için çarmıhlar gerilmezdi. İnsanlığın İftihar Tablosu, tev'em, ikiz olarak, bağrında neş'et ettiği Kabe'den Beytullah'tan uzaklaştırılma mecburiyetinde bırakılmazdı. Burada bu kötü bir şey olsaydı, Allah en sevdiği kullarını bu türlü şeylere maruz bırakmazdı. Demek ki bu yolun cilvesi bu!.. Burada kıvam sergileyen insanlar, kıvam sergileyecekler nezd-i uluhiyette.. Allah da onlara istikbal va'dedecek. Hakkı olmayan insanlar da elenip gidecek, has hamdan ayrılsın diye.


HERŞEY DİYECEKLER, AYNIYLA MUKABELE ETMEMELİ

Başkalarının saldırılarına karşı aynıyla mukabelede bulunmamak lazım. Siyon diyebilirler, miyon diyebilirler, çiyon diyebilirler, hıyon diyebilirler. Aynıyla mukabele etmemek lazım. Mü'mine yakışan şey odur. Öbürüne gelince, onu diyenlerin de mü'min olduklarına ihtimal vermeseydim, ona 'densizlik' diyecektim. Fakat mü'min olduklarına ihtimal verdiğim için 'densiz' demeyi bile nezaketsizlik sayıyorum.


DOĞRUDAN ASLA TAVİZ VERMEMEK LAZIM

Yürünen yolu sık sık test etmek lazım; müzakerelerle, ortak akılla, Kur'an'ın temel disiplinleriyle, Sünnet-i sahiha ile onun doğruluğunu test etmek lazım. Kanaat önderlerine, ulemaya, meşayihe o meseleyi sormak lazım, doğru mudur diye. Eksiği yanlışı varsa şayet, onları gidermek lazım. Onun ok gibi dosdoğru olmasını sağlamak lazım, ok doğru olmazsa hedefine varamaz. Doğru olduğuna inanılan meseleden de asla taviz vermemek lazım.


BÂTILA MEYLEDİLMEMELİ

Doğru ve makul olanda ısrar etmek lazım. Doğruda ısrar etmemek, bâtıla meyletmek demektir. 'Yıkalım bu okulları.' Bâtıl bu!.. 'Açılımı durduralım.' Bâtıl bu!.. Allah hesabını sorar. Sana ait bir şey değil ki emanet bu!.. Buna karşı alakasız kalamazsınız; bu, hakka karşı alakasız kalma demektir; müdafaa edeceksiniz bunu, üslubunuzdan taviz vermeden mutlaka müdafaa edeceksiniz.



http://www.zamanfransa.com/haber/tuerkiye/hocaefendi-samari-bir-baskasi-degil-biz-yiyoruz.html

27 Kasım 2013 Çarşamba

İzmir EXPO'da elendi

İzmir EXPO'da elendi


Fransa'nın başkenti Paris'teki EXPO 2020 ile ilgili karar oylamasının yapılacağı oturum öncesi aday kentler son sunumlarını gerçekleştirdi. İzmir, Paris'teki BİE Kongresi'nde 2020 EXPO oylamasında ilk turu başarıyla geçti. Dubai 77, Ekaterineburg 39, İzmir 33, Sao Paulo 13 oy aldı. Sao Paulo elendi. İkinci tura geçildiğinde ise İzmir elendi.




Dubai, Sao Paulo ve Ekaterinburg, sunumlarında kentlerinin avantajlarını, EXPO'yu neden istediklerini, konuşmalar ve video gösterileriyle anlattı. Sao Paulo'nun sunumu sırasında, mini bir canlı konser de delegelere verildi.


İZMİR'İN SUNUMUNU DEFNE SAMYELİ YAPTI

Ekaterinburg'un ardından İzmir son sunumunu yaptı. Sunuculuğunu Defne Samyeli'nin yaptığı İzmir'in son sunumunda ilk konuşmayı yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu gerçekleştirdi. Salona girmeden önce değerlendirmede bulunan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, "Hayırlısı olsun. EXPO'nun kazanılması için tüm gayreti gösterdik" dedi.


ERDOĞAN'DAN MESAJ: İZMİR EXPO İÇİN EN İDEAL ŞEHİR

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın BIE delegelerine mesajı video görüntüsüyle yayınlandı. Başbakan Erdoğan mesajında, "EXPO 2020, Akdeniz, Balkanlar, Kafkasya açısından büyük önem taşıyor. İzmir, 48 ülkeye 1.5 miyar insana üç saatlik mesafede olması nedeniyle EXPO için ideal. EXPO için hükümet olarak tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. 8 bin 500 yıllık tarihiyle İzmir, sizleri asla unutamayacağı misafirperverlikle en iyi şekilde ağırlayacaktır. İzmir'den desteğinizi esirgemeyin. Herkes için sağlık idealini hep birlikte gerçekleştirelim" dedi.



http://www.zamanfransa.com/haber/ekonomi/izmir-expo-da-elendi.html

Türkiye’deki okullara Fransa’dan ‘başarı ödülü’

Türkiye’deki okullara Fransa’dan ‘başarı ödülü’


Aralarında Saint Benoit, Galatasaray Lisesi ve Tevfik Fikret Lisesi'nin de bulunduğu çift dilli eğitim veren 9 okula Fransa tarafından 'başarı ödülü' verildi. Fransa'nın Ankara Büyükelçiliği'nde düzenlenen takdim töreninde Fransa ve Türkiye arasındaki eğitim alanındaki iyi işbirliğine vurgu yapıldı.




Fransa'nın Türkiye Büyükelçisi Laurent Bili, takdim töreninde yaptığı değerlendirmede verilen sertifikanın, 10'u Amerika Birleşik Devletleri'nde ve 9'unun Türkiye'de olmak üzere, dünyada sadece 32 eğitim kurumuna layık görüldüğünü aktardı. Başarı sertifikası ile sunulan eğitimin, pedagojik kadroların ve kurumun eğitim yapısının kalitesini Fransızca çift dilde eğitim normları doğrultusunda garanti edildiğini kaydeden Büyükelçi, dünyada her 32 kişiden birisinin Fransızca konuştuğuna dikkat çekti.


Şehir dışındaki programı dolayısıyla duyurulmasına rağmen büyükelçilikteki takdim programına katılamayan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın yerine konuşan MEB Dışişleri Genel Müdürü Ziya Yediyıldız, Türkiye'nin Fransa ile köklü ilişkiler içinde olduğunu ifade ederek, iş birliğin eğitim alanında da sürdürülmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. ABD ve Almanya'dan sonra Türk öğrencilerin en çok tercih ettiği üçüncü ülkenin Fransa olduğunu kaydeden Yediyıldız, Fransa'ya Türkçe derslerinde gösterdikleri destekten dolayı da teşekkür etti.


Siyaset, akademi ve eğitim dünyasından birçok temsilciyi bir araya getiren takdim töreni vesilesiyle, Fransa'nın Büyükelçilik Rezidansı'nda, Türkiye'de çift dilli eğitim veren 'Frankofon Liseler'in müdürlerine 'Label FrancEducation' sertifikaları takdim edildi. Türkiye'nin önde gelen Türkçe-Fransızca çift dilli eğitim veren devlet ve özel okulları, Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius tarafından 'Label FrancEducation' sertifikasına layık görüldü: Galatasaray Lisesi (İstanbul), Tevfik Fikret Lisesi (Ankara ve İzmir), Saint Joseph Lisesi (İstanbul ve İzmir), Saint Benoît Lisesi (İstanbul), Sainte Pulchérie Lisesi (İstanbul), Notre Dame de Sion Lisesi (İstanbul) ve Saint Michel Lisesi (İstanbul).



'LABER FRANCEDUCATİON' ÖDÜLÜ

2012'de uygulanmaya başlanan 'LabelFrancÉducation' markası, ulusal öğretimleri çerçevesinde Fransız dili ve kültürünün yayılmasına katkıda bulunan yabancı eğitim kurumlarına veriliyor. Bu marka; öğrencilerine yoğun Fransızca öğretimi sunan devlet kuruluşlarını ya da özel kuruluşları ödüllendirmekte ve onların değerini yükseltmekte; öğrencilerin bu dildeki diğer alanları keşfetmelerine imkan vermektedir. Öğrenciler ve veliler nezdinde yurt dışında kusursuz bir iki dilli Fransızca öğretimini geliştirme amacına sahip. Kalite markası, Dışişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Yurt dışında Fransızca Öğretim Ajansı (L'Agence pour l'enseignement français à l'etranger, AEFE) ve Fransız Laik Misyonu'ndan (Mission laïque français) oluşan bakanlıklar arası bir danışma kurulunun görüşü alındıktan sonra, Fransız Dışişleri Bakanı tarafından veriliyor.



http://www.zamanfransa.com/haber/tuerkiye/turkiye-deki-okullara-fransa-dan-basari-odulu.html

İlk turu geçen İzmir'in işi zor

İlk turu geçen İzmir'in işi zor


EXPO 2020'ye ev sahipliği için aday olan İzmir, ilk turu geçti.




Fransa'nın başkenti Paris'te yapılan oylamada Birleşik Arap Emirlikleri'nden Dubai 77, Rusya'dan Yekaterineburg 39 oy alırken İzmir ise 33 oy aldı. Brezilya'dan Sao Paulo ise 13 oyla elendi.


Dubai'nin ikinci turda oyların yüzde 50'sinden fazlasının alamaması durumunda üçüncü tur oylamaya geçilecek.



http://www.zamanfransa.com/haber/ekonomi/ilk-turu-gecen-izmir-in-isi-zor.html

Erdoğan: İzmir, sizleri asla unutamayacağınız bir misafirperverlikle ağırlayacak

Erdoğan: İzmir, sizleri asla unutamayacağınız bir misafirperverlikle ağırlayacak


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, EXPO 2020 için aday olan İzmir’e bir video mesajla destek istedi.




Mesajında, İzmir’in EXPO’ya ev sahipliği yapmasının Ortadoğu, Akdeniz, Balkanlar ve Kafkaslar olmak üzere bölge açısından da büyük önem taşıdığını belirten Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: İzmir, 48 ülkeye ve 1,5 milyar insana sadece 3 saatlik mesafede olması hasebiyle de EXPO 2020 için son derece ideal bir konumda bulunuyor. Hükümet olarak bizler, EXPO 2020 için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. 8 bin 500 yıllık tarihi, kültürel zenginlikleri ve harikulade iklimiyle Ege’nin incisi olan İzmir, sizleri asla unutamayacağınız bir misafirperverlikle, en iyi biçimde ağırlayacaktır. Sizlerden tek bir ricamız var: İzmir’den desteğinizi esirgemeyin. ‘Herkes İçin Sağlık’ idealini gelin birlikte gerçekleştirelim.”


Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ise İzmir’in sahip olduğu tarihi, kültürel, doğal ve ekonomik zenginlikler ile konumuna dikkat çektiği konuşmasında Victor Hugo’nun ‘şehirlerin prensesi’ dediği İzmir için destek istedi.


Konuşmaların ardından Türkiye ve İzmir'i tanıtan bir film gösterildi. EXPO 2020'ye ev sahipliği yapacak şehir, bugünkü oylamayla belli olacak. Delegeler, İzmir'in en güçlü rakibinin Dubai olduğu konusunda birleşiyor.


{youtube}B_mEn23OcVE|500|315|0{/youtube}



http://www.zamanfransa.com/haber/ekonomi/erdogan-izmir-sizleri-asla-unutmayacaginiz-bir-misafirperverlikle-agirlayacak.html

2011 Yılında 48 bin 900 Türk, AB Vatandaşı oldu

2011 Yılında 48 bin 900 Türk, AB Vatandaşı oldu


AB istatistik kurumu Eurostat’a göre Türkler, 2011’de AB vatandaşlığı alan en geniş 2. grubu oluşturdu. Eurostat’a göre 2011′de 48 bin 900 Türk, AB ülkelerinden birinin vatandaşlığını aldı.




Avrupa Birliği’nin (AB) istatistik kurumu Eurostat’ın bugün açıkladığı 2011 verilerine göre Türkler, AB vatandaşlığı alan en geniş 2. grubu oluşturdu.


Eurostat’a göre 2011′de 48 bin 900 Türk, AB ülkelerinden birinin vatandaşlığını aldı. AB’de Türkler’e en çok vatandaşlığı yüzde 58′le Almanya verdi. Almanya’yı izleyen diğer AB ülkeleri ise Avusturya, Hollanda, Belçika, Fransa, Finlandiya ve Danimarka oldu.


AB ülkeleri 2011′de 783 bin 100 yabancıya vatandaşlık verdi, bu oran 2010′a göre yüzde 4′lük düşüşe işaret ediyor. AB’de yabancılara en çok vatandaşlık veren ülkeler ise İngiltere, Fransa, İspanya, Almanya ve İtalya olarak sıralandı.


Eurostat’a göre vatandaşları AB’den en çok vatandaşlık alan ülke sıralaması ise Fas, Türkiye, Ekvador ve Hindistan olarak belirlendi.



http://www.zamanfransa.com/haber/dunya/2011-yilinda-48-bin-900-turk-ab-vatandasi-oldu.html

İzmir, 2020 EXPO için sunumunu yaptı

İzmir, 2020 EXPO için sunumunu yaptı


Dünyanın en büyük organizasyonlarından EXPO'ya 2020 yılı için aday olan İzmir, son sunumunu yaptı.




İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aziz Kocaoğlu, sunumda yaptığı konuşmada, "Akdeniz ve Karadeniz'in buluşma noktası; barışın, demokrasinin, huzurun ve refahın merkezi, 156 milyonluk bir hinterlandın odak noktası İzmir adına tarihi bir başarıya daha imza atmak için huzurlarınızdayız." dedi.


2005 yılında tarihin en başarılı Üniversite Oyunları'nı düzenlediklerini hatırlatan Aziz Kocaoğlu, "Şimdi, Türkiye olarak katıldığımız ilk EXPO'dan tam 169 yıl sonra bu anlamlı organizasyona ev sahipliği yapabilmek için buradayız. Tüm dünyayı kucaklamaya hazırız." dedi.


2015 adaylık sürecinden çok şey öğrendiklerini ifade eden Kocaoğlu, mükemmel bir EXPO'nun reçetesini artık çok iyi biliyoruz. Size tüm ülkelerin ve 35 milyon ziyaretçinin yer alacağı mükemmel bir organizasyonu vaat ediyoruz." diye konuştu.


Katılımcı ülkeler ve ziyaretçileri mükemmel bir atmosferde karşılayacaklarını dile getiren Aziz Kocaoğlu, "Çünkü tarihteki en etkileyici EXPO alanını hazırlıyoruz." dedi. Başkan Kocaoğlu, 'Herkes için Sağlık' temasına uygun olarak İnciraltı'nda 690 hektarlık alanda inşa edilecek sağlık turizmi bölgesi hakkında bilgi verdi.


'Yüzülebilir Körfez' hedefiyle dünyanın en önemli çevre projelerinden birini İzmir'de uyguladıklarını dile getiren Aziz Kocaoğlu, İzmir için 2020 hedeflerinin önemli bir kısmını şimdiden gerçekleştirdiklerini kaydetti.


Aziz Kocaoğlu'nun konuşmasının ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Hindistan'daki sosyal yardım faaliyetlerine verdiği destekle ilgili film gösterildi.


Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ise EXPO 2020 İzmir'in olağanüstü verimli bir AXPO'ya dönüşmesi için gayretli ve kararlı bir şekilde çalıştıklarını dile getirdi. Müezzinoğlu, İzmir entegre sağlık projesindeki kalıcı tesislerin, İzmir'in sağlık alanında dünya çapında konumlanmasını sağlayacağını, bilimsel ilerlemelere, toplantılara ve konferanslara ev sahipliği yapmasına imkan tanıyacağını vurguladı. Müezzinoğlu, Türkiye olarak EXPO 2020 sorumluluğunu üstlenmeye hazır oldukların ifade etti. Mehmet Müezzinoğlu, 'Herkes için Sağlık' temasıyla, bütün dünyanın hakkaniyetli ve ulaşılabilir sağlık hizmeti alma hakkı olduğunu vurgulayarak, en uygun temanın ve şehrin seçileceği ümidini dile getirdi. Müezzinoğlu, "Sağlık umuttur, sağlık gelecektir." sözleriyle konuşmasını tamamladı.



http://www.zamanfransa.com/haber/ekonomi/izmir-2020-expo-icin-sunumunu-yapti.html

Avcı, kapalı grupta vekilleri bile ikna edemedi

Avcı, kapalı grupta vekilleri bile ikna edemedi


Dershaneleri kapatacak yasa taslağıyla ilgili sunum, Ak parti’li vekilleri ikna edemedi. Dershanelerin sebep değil sonuç olduğunu belirten vekiller, daha geniş bilgi istedi. Avcı’nın da katılacağı yeni bir toplantı yapılması kararlaştırıldı.




AK Parti grup toplantısının ‘kapalı’ bölümünde, dershaneleri kapatmayı amaçlayan yasa taslağını anlatan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın, milletvekillerinin tepkisiyle karşılaştığı öğrenildi.


Edinilen bilgiye göre, Avcı’nın sunumunun ardından söz alan vekiller, ‘anlatılanlardan tatmin olmadıklarını, seçim öncesinde böyle bir yasa çıkarmanın doğru olmayacağını’ dile getirdi. Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün “Ne dershane sahibiyim ne de herhangi bir cemaat mensubu. Meseleye bir veli gözüyle bakıyorum. Bu bir teşebbüs hürriyetidir. İsteyen çocuğunu gönderir, istemeyen göndermez.” dedi. Vekillerin ikna olmaması üzerine yeni bir toplantı yapılmasına karar verildi.


Dershaneleri kapatacak yasa taslağını AK Parti grup toplantısının ‘kapalı’ bölümünde anlatan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, milletvekillerinin tepkisiyle karşılaştı. Bakanın sunumunun ardından 10 civarında milletvekili söz aldı, soru sordu. Bunların içinde sadece AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Domaç bu kurumların kapatılması gerektiğini savundu. Bunun dışında söz alan milletvekilleri genel olarak, ‘anlatılanlardan tatmin olmadıklarını, seçim öncesinde böyle bir yasa çıkarmanın doğru olmayacağını ve sınav sistemi değişmeden dershanelere olan ihtiyacın bitmeyeceğini’ dile getirdi. İstanbul Milletvekili Abdülkadir Aksu, Avcı’ya ‘dershanelerdeki öğretmenleri bakanlık kadrosuna nasıl alacaklarını ve kaç sınav yapacaklarını’ sorarken, “Halk Eğitim Merkezleri’nde sınav hazırlığı yapılacağını söylüyorsunuz. Demek ki dershanelere ihtiyaç var. Ayrıca kanunla kapatma serbest piyasa ekonomisine ters olur.” diye konuştu. İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay ise dershaneleri bugünkü eğitim sisteminin doğurduğunu söyledi. Günay, “Dershaneler bir sonuç. Siz sebebi değil, sonucu ortadan kaldırmaya çalışıyorsunuz.” dedi. Bir başka vekil Mevlüt Akgün ise “Ben ne dershane sahibiyim ne de herhangi bir cemaat mensubuyum. Ben meseleye bir veli ve vatandaş gözüyle bakıyorum. Eğitim sistemindeki dershanelere olan ihtiyaç giderilmeden dershanelerin kapatılması yanlış olur. Bu teşebbüs hürriyetine aykırıdır. İsteyen çocuğunu gönderir, istemeyen göndermez. Kapatmak çare değil. Kanunla kapatırsanız ya bu iş merdivenaltına iner ya da insanlar evlerine özel öğretmen getirtir. Kaldı ki, dershane öğretmenlerinin sınavsız kadroya alınması da yanlış olur. Bu haliyle düzenlemeye temelden karşıyım. Hele seçimlere giderken böyle bir tartışma, partiye zarar verir, cepheyi genişletir.” diye uyardı.


İşler:Açık liselerin işlevi ne olacak ?

AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler ise, “Öğrencilerin neden açık liseye gideceğini kafam almadı, açık liseler nasıl bir işlev görecek?” sorusunu sorduktan sonra, “Zaten eğitim sistemi toptan değiştirildiği zaman belli bir süre sonra dershanelere gerek kalmayacak. Ben de dershanelere karşıyım. Ancak ‘biz yolsuzluk, yoksulluk ve yasakları yok etmek için geldik’ diyoruz. Şimdi dershanelerin yasaklandığını topluma nasıl izah edeceğiz? Yasakçı bir görüntü vermemeliyiz.” ifadelerini kullandı. AK Parti Manisa Milletvekili Uğur Aydemir, kendi çocuğunun da imam hatip lisesine gittiğini belirterek, “Ders saatlerini nasıl ayarlayacaksınız da başka okullarda bu çocuklara ders vereceksiniz?” diye sordu. Milletvekillerinin, “Biz bu açıklamalardan tatmin olmadık. Daha geniş bilgi verin.” yönündeki talepleri üzerine yarın 11.00’da AK Parti Genel Merkezi’nde yeni bir toplantı yapılması kararlaştırıldı.



http://www.zamanfransa.com/haber/tuerkiye/avci-kapali-grupta-vekilleri-bile-ikna-edemedi.html

Fransız otomobil sektöründe dev transfer

Fransız otomobil sektöründe dev transfer


Tavares Peugeot şirketinin başında olan Philippe Varin’ın (61) yanında iki numara olarak göreve başlayacak. Zor günler geçiren Sochaux’lu otomobil üreticisinin Carlos Tavares gelişiyle yeniden atağa geçmek istiyor.




Hafta başında yapılan, PSA olağanüstü yönetim kurulu toplantısında Tavares’in gelişi duyuruldu. Kulislerde PSA’daki patron değişikliğinin ‘sancısız’ gerçekleşeceği, zira Tavares’in gelişinin eski patron Varin’ı rahatsız etmediği, tersine transfer sürecini bizzat Varin’ın kendisinin başlattığı da konuşuluyor.


4 MİLYAR EURO SICAK PARA

Şirketin içinde bulunduğu mali sıkıntı nedeniyle Varin ile ilişkisi hayli gergin olan Peugeot ailesi, otomotiv sektöründen gelen ve şirketi kara geçirebilecek bir isim arıyordu. Ailenin bu iki talebini de karşılayan 55 yaşındaki Tavares ise, 23 yaşından bu yana otomotiv sektöründe çalışıyor ve uzun süredir bir firmayı yönetme arzusunu dile getiriyor. Bu isteği nedeniyle geçtiğimiz yaz, Renualt’nun ‘fiyat öldüren/coast killer’ lakaplı patron Caros Chosn’un işine son verdiği Tavares’in adı General Motors ve Aston Martin için geçiyordu. PSA mali krizden çıkmak için ya Fransız devletinin hissesini artırmayı ya da Çinli Dongfeng firnasıyla ortaklık kurmayı planlıyor. Her iki durumda da PSA’nın 3-4 milyar euro gibi bir sıcak para girişine ihtiyacı var.




http://www.zamanfransa.com/haber/ekonomi/fransiz-otomobil-sektorunde-dev-transfer.html

Paris Temyiz Mahkemesi'nden baş örtüsü kararı

Paris Temyiz Mahkemesi'nden baş örtüsü kararı


Paris Temyiz Mahkemesi, Fatima Afif’in çalıştığı kreşte başörtüsü taktığı için işten çıkarılmasını uygun buldu.




Çalıştığı kreşe tatilden başı örtülü olarak dönen Fatima Afif’in, 'Topluma açık işyerlerinde herhangi bir dine mensubiyet gösteren işaretler takılmaz, kullanılamaz' prensibine karşı geldiği için kreş yetkilileri tarafından 'Ağır suç' işlediği gerekçe gösterilerek işten çıkartılrı. İşten çıkartılmasının kanunsuz olduğu ve başını bağlamanın din özgürlüğü ile ilgili olduğu gerekçeleri ile çalıştığı özel kreşi mahkemeye veren Fatima Afif ilk mahkemede davayı kaybetmişti. Paris Temyiz Mahkemesi bugün verdiği karar ile ilk mahkemenin aldığı kararı haklı buldu. Fatima Afif’in avukatı, Richard Malka, karara itiraz edecklerini söyledi.






http://www.zamanfransa.com/haber/guendem/paris-temyiz-mahkemesi-nden-bas-ortusu-karari.html

Fransız bakan: İran'a yaptırımlar 'Aralık'ta kaldırılabilir'

Fransız bakan: İran'a yaptırımlar 'Aralık'ta kaldırılabilir'


Nükleer program konusunda dünyanın başlıca güçleriyle uzlaşmaya varan İranlı müzakereciler Tahran'da sevinç gösterileriyle karşılanırken, İsrail uzlaşmayı 'tarihi bir hata' diye tanımladı.




Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius da, AB'nin İran'a uyguladığı yaptırımlardan bazılarının 'gelecek ay kaldırılabileceğini' duyurdu.


Fransız radyosuna konuşan Fabius, "İran nükleer silah ihtimalinden vazgeçmekte kararlı. Bu çok açık" dedi.


Fabius, Fakat geçici anlaşmanın, şartlar yerine getirilmemesi durumunda tersine çevrilebileceğini belirtip AB dışişleri bakanlarının 'birkaç hafta içinde toplanabileceğini' ve İran'a uygulanan yaptırımların bazılarının kısmen kaldırılmasına yönelik bir teklifin görüşülebileceğini söyledi.


Bakan, yaptırımların 'Aralık ayında' kısmen kaldırılabileceğini ekledi.


ABD Başkanı Barack Obama, Washington'ın İsrail konusundaki taahhütleriyle ilgili güvence vermek için İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'yla bir telefon görüşmesi yaptı.


Dün varılan anlaşma bugün piyasalarda petrol fiyatlarında düşüş getirdi.


İsviçre'nin Cenevre kentinde günler süren yoğun müzakerelerin ardından varılan anlaşma uyarınca, İran nükleer tesislerinin daha sık denetlenmesine izin verecek, uranyum zenginleştirme faaliyetlerini kısmen durduracak.


Bunun karşılığında, yaptırımların hafifletilmesiyle Tahran'a yaklaşık 7 milyar dolarlık ekonomik rahatlama sağlanacak.


Tahran'daki Mahrabad Havaalanı'nda yüzlerce kişi müzakere heyetini karşıladı.


Çiçekler ve İran bayrakları taşıyan kalabalık Dışişleri Bakanı Cevad Zarif'i "barış büyükelçisi" ilan etti ve "Savaşa, ambargoya, teslimiyete ve hakarete hayır" sloganları attı.



'İstediğimiz aşamada bozabiliriz'



Havaalanında İran devlet televizyonun konuşan Zarif anlaşmayı rayında tutmak için gereken adımları atmaya hazır olduklarını söyledi. Ancak Zarif altı ay süresi bulunan uzlaşmanın Tahran tarafından herhangi bir aşamada bozulabileceğini vurguladı.


Zarif, "Alacağımız tüm güven artırıcı önlemler geri alınabilir ve hızla geri alınabilir. Tabi bunu yapmak zorunda kalmayacağımızı umuyoruz" dedi.


Daha önce ABD Başkanı Obama uzlaşmayı memnuniyetle karşılamış ve "İran'ın nükleer silah sahibi olmasını önlemeye yardımcı olduğunu" söylemişti.


Ancak İsrail Başbakanı Netanyahu uzlaşmanın kendilerini bağlayamayacağını ve "açıkça konuşmanın görevi olduğunu" söylemişti.


Netanyahu, "İsrail'in imhası çağrısında bulunan bir rejimin bu amaca ulaşacak araçlara sahip olmasına izin veremeyiz ve vermeyeceğiz" şeklinde konuştu.


ABD Dışişleri Bakanı John Kerry de İran'ın nükleer programıyla ilgili olarak dün varılan uzlaşmanın İsrail ve Ortadoğu'yu daha güvenli bir yer haline getireceğini söyledi.



http://www.zamanfransa.com/haber/guendem/politika/fransiz-bakan-iran-a-yaptirimlar-aralik-ta-kaldirilabilir.html

Fransız GDF Suez'e Belçikalı rakip

Fransız GDF Suez'e Belçikalı rakip


Kolektif, Fransa’da GDF’in sürdürdüğü fiyat politikasının dışında daha başka alternatiflerin mümkün olduğunu göstermek için böyle bir yola başvurduklarını söyledi.




Fransız gaz piyasasında en büyük paya sahip şirket konumunda bulunan Gaz De Fance’ın (GDF) yıllardır sürdürdüğü yüksek fiyat politikasına tepki olarak, UFC-Que choisir Tüketici Derneği, Belçikalı Lampiris gaz şirketiyle anlaşmaya vardı. Derneğin seçtiği Belçikalı Lampiris şirketi, Fransa’da yürürlükteki olan gaz fiyatlarının çok altında bir fiyat politikası izleyeceğinin sözünü veriyor. "Hep birlikte daha ucuz gaz" kampanyası çerçevesinde, 130 bin’e yakın kişinin kayıt yaptırdığı öğrenildi.


UFC-Que choisir Kurumsal İlişkiler Müdürü Cédric Musso bu kampnyayla tüketiciye söylenenin aksine, Fransa’da GDF’in sürdürdüğü fiyat politikasının dışında daha başka alternatiflerin mümkün olduğunu göstermek istediklerini söyleyen Musso,şirket seçiminde, müşterilere cazip bir fiyat politikasının sunulmasının dışında, şirketin güvenirliği ve de müşteriler tarafından yapılacak olası şikayet ve taleplere cevap verecek nitelikte şirket bünyesinde bir müşteri destek ekibinin yer alması gibi kriterlerin etkili olduğunu söyledi.


Lampiris Geliştirme Sorumlusu Julien Tchernia ise bu tür bir ticari girişimin bir benzerini daha önce Belçika'da tecrübe ettiklerini söyleyen Tchernia, tüketicilerin satın alacakları gaz fiyatı hakkında, nihai fiyatın dağıtılacak gaz miktarı ve müşterilerin coğrafi dağılımına göre belirleneceğini ifade etti.


Fransa’daki gaz piyasasının bir başka aktörü olan Eni France'ın Genel Müdürü Daniel Fava tüketicilerin her şeyden önce fiyatlarda öngörülebilirlik ve istikrar aradığını belirtirken, GDF Suez’in Fransa'daki gaz piyasasındaki hegemonyasına, bu gibi girişimlerin son vermesi açısından önemli olduğunu söyledi.


Kendilerinin de Eni France olarak, Horizon Assistance kampanyası kapsamında müşterilerine 3 yıl boyunca sabit fiyat garantisi ve ücretsiz teknik destek hizmeti sunduklarını hatırlatıyor. Eni France’un 250 000 müşteriye sahip olduğunu ve 2016’ının sonuna kadar bu sayıyı 650 bin'e yükseltmeyi hedeflediklerini söyledi.


Fransa’daki tüketicilerin ortak arzusu ise son dönemde telekomünikasyon sektöründe olduğu gibi artan rekabet sayesinde, enerji fiyatlarının düşüşe geçmesi.



http://www.zamanfransa.com/haber/ekonomi/fransiz-gdf-suez-e-belcikali-rakip.html

Makul kayıt ücretleri Fransız üniversitelerini kurtardı

Makul kayıt ücretleri Fransız üniversitelerini kurtardı


İngiliz Araştırma Şirketi Quacquarelli Symonds'ın (QS) yayınladığı 2013-2014 en iyi üniversitelerin sıralamasında, Fransa yüksek eğitim kurumlarındaki eğitim kalitesi nedeniyle puan kaybederken, sunduğu hayat kalitesi ve makul kayıt ücretleri sayesinde sıralamadaki yerini yükseltti.




İngiliz araştırma şirketi, her sene dünyanın en iyi üniversitelerinin listesini yayınlıyor. Listede, ilk 100’e girmeyi başaran Fransa’dan sadece iki üniversite bulunuyor- Ecole Normale Supérieure de Paris (28.) ve Ecole Polytechnique (41.). Ekseri Amerikalı üniversitelerin başı çektiği listede, Fransız üniversiteleri, sundukları hayat kalitesi ve makul kayıt eğitim ücretleri sayesinde puan almayı başardı.


Sonuçlar hakkında, görüş belirten QS Araştırma Müdürü Ben Sowter, “Makul düzeydeki üniversite harçları, Fransa'yı hem Fransız hem de yabancı öğrencilerin tercih etmesinde önemli rol oynuyor. Fransa’daki yaşam kalitesi de buna olumlu yönde katkıda bulunuyor.”, şeklinde konuştu.



Emre Şahin



http://www.zamanfransa.com/haber/ekonomi/makul-kayit-ucretleri-fransiz-universiteleri-kurtardi.html

26 Kasım 2013 Salı

Hizmet, AK Parti ve Eleştiri Kültürümüz

Hizmet, AK Parti ve Eleştiri Kültürümüz


“AKP’yi niçin eleştiriyorsunuz?” sorusunu sadece bizi eleştirenler değil artık okurlarımız da sormaya başladı. Bu gereklilik sebebiyle kaleme alınan bu yazıda konuyu anlatmaya çalışalım.




Hz. Ömer hutbede “Ben doğru yoldan ayrılırsam ne yaparsınız?” diye sorar. Cemaat “Seni kılıçlarımızla doğrulturuz.” diye cevap verir. Hz. Ömer’de böyle bir cemaate sahip olduğu için şükreder. Bu hadise bütün Müslümanlar tarafından örnek olarak ve örnek alınması için anlatılır. Fakat bunda ne kadar samimiyiz?


Hizmet camiası Ak Parti iktidarına uzun süre destek verdi. Avrupa Birliği’ne girmek, Kopenhag Kriterleri veya Ankara Kriterlerini Türkiye’de egemen kılmak, Türkiye’yi dünya barışı için mücadele eden diyalog gönüllüsü, barış elçisi bir ülke haline getirmek, Türkiye’yi askeri vesayetten kurtarmak, demokratik bir ülke haline getirmek, özgürlükçü (mesela Almanya anayasası gibi) bir anayasa yapmak, ayrımcılık yapmamak, azınlıkların haklarına saygılı olmak, adaletli davranmak, sadece komşularla değil bütün ülkelerle sıfır sorunlu hale gelmek gibi politikalar yıllarca Ak Parti iktidarı tarafından uygulandı.


Hizmet tarafından da desteklenen bu politikalar uzun süre başarıyla hayata geçirildi. Türkiye bu süre içinde dünyada yıldızı parlayan, saygın hale gelen, örnek alınan ve sürekli büyüyen bir ülke oldu. Ak Parti de bu süre içinde sadece Hizmet’in değil, diğer cemaatler, azınlıklar, Kürtler, Aleviler, liberaller hatta laikler olmak üzere yavaş yavaş bütün Türkiye’nin hatta dünyanın desteğini arkasına alan bir parti olarak oy tabanını sürekli artırdı. Özgürlükçü tavrı sebebiyle CHP yerine Sosyalist Enternasyonal’e üye olması bile dillendirildi.


“Dik dur ama diklenme” sözünü herkese tavsiye eden Hizmet, sayın Başbakan Erdoğan’ın “one minute” tavrına da destek verdi. Darbeci askerlere, Ergenekonculara ve Ak Parti’yi kapatma davasına karşı da Hizmet kendini riske edecek kadar destek verdi. Zaman gazetesinin sayfaları buna şahittir.


Hizmet ile Ak Parti’nin tezada düştüğü ilk ciddi olay Mavi Marmara olayıdır. Hükümetin barış ve diyalog söylemlerine aykırı, dünya dengelerini de hesaba katmayan bu olay sonrasında tırmanan gerilim Hocaefendi’nin “izin alınmalıydı” sözleri ile düşmüş ve bu tavır o gün Bülent Arınç tarafından da doğru bulunmuştu. Bu tavır şimdi tekrar eleştiriliyor. O zaman niçin hiçbir hükümet yetkilisi çıkıp da “Mavi Marmara’da doğru yaptık.” demiyor veya olay doğru yapılmış ise tekrarlanmıyor.


İkinci ayrışma noktası ise ülkenin askeri ve derin vesayetten kurtarılması idi. Bu konuda bir çok mevzuat değişikliği yapılabilecekken yapılmadı. İş görüntüde bırakıldı. Mesela Uludere’nin bile hesabı sorulmadı.


Ak Parti iktidara geldiği 2002 senesinden itibaren hep Anayasa’yı değiştirme sözü verdi. Bu söz 10 yıl geçmesine rağmen hala hayata geçmedi. 12 Eylül 2010 referandumunda kabul edilenlerden de geri dönüş sinyalleri veriliyor. HSYK referandumla bu hükümet tarafından değiştirilmesine ve şimdiki haline AB ve Venedik Komisyonu destek vermesine rağmen hükümet tarafından tekrar değiştirilmek isteniyor.


Bilhassa Suriye olayında Türkiye’nin dış dünyaya savaş isteyen bir görüntü vermesi, hala devam eden kimyasal tartışmaları ve sınırımıza gelen El Kaide sebebiyle bu görüntünün bir de terör örgütü ile yan yana getirilmeye çalışılması Türkiye’nin sıfır sorun, diyalog ve barış isteyen görüntüsünü bozmaya devam etmektedir.


Türkiye’yi bir dünya yıldızı yapacak olan barıştır. Savaş ülkemizin elini kolunu bağlamakta, bin bir gayretle açtığımız kapılar tekrar yüzümüze kapanmakta, ülke de eski günlerdeki gibi içe kapanıp birbiriyle kavgalı hale gelmektedir. Bize göre Türkiye “ölümüne iç ve dış barış” için mücadele vermelidir. Başbakan Erdoğan ve AK Parti eski misyonuna geri dönmelidir.


Türkiye eğitim problemini çözemezse hiçbir problemin çözemez. 5 Eğitim Bakanının değiştiği 12 yıllık Ak Parti iktidarında eğitimin problemli yapısına neşter vurulmuş değildir. Neşter vurmak yerine, şimdi bir de bu yaraya merhem olmaya çalışan dershaneler kapatılmak istenmektedir. Ergenekoncuların, PKK’nın desteklediği bu karar, tatmin edici bir gerekçe açıklanmadan kamuoyuna rağmen yapılmak istenmektedir. “Halk rahatsız ise Referandum yapılsın” teklifi ise hiç duyulmamaktadır.


Bunlara başka hususlar da eklenebilir. Hizmet Ak Parti’ye veya Başbakan Erdoğan’a karşı değildir. Yanlış bulduğu politikalara itiraz etmekte, ülkenin selameti için kendini ortaya koymakta, yukarıda Hz. Ömer’in övdüğü örnek tavrı sergilemektedir. Bu tavır desteklenmeli mi, yoksa birçok fitneci siyasi ve danışmanın yaptığı gibi susturulmaya çalışılmalı mıdır?


Karar sizin.



http://www.zamanfransa.com/haber/guendem/hizmet-ak-parti-ve-elestiri-kulturumuz.html

Afrika, yeni savaşın eşiğinde

Afrika, yeni savaşın eşiğinde


Fransa, Orta Afrika Cumhuriyeti'ne askeri operasyon yapmaya hazırlanıyor. Fransa Savunma Bakanı Jean-Yves Le Drian, bölünme tehlikesiyle karşı karşıya bulunan Orta Afrika Cumhuriyeti'ne Fransa'nın 1000 asker göndereceğini bildirdi.




Fransız Le Monde gazetesinin Savunma Bakanlığı yetkililerine dayandırdığı haberinde, Fransa'nın Orta Afika ülkesine müdahalede kararlı olduğu vurgulandı. Müdahale tarihinin henüz netleşmediği operasyonun 'sınırlı' olacağı kaydedildi. Operasyonun amacının ise ülkedeki düzeni yeniden sağlamak ve insani koşulların artırılması olacağı ifade edildi. Ayrıca Savunma Bakanlığı yetkilisi operasyonun, sert ve hedefe yönelik olacağının altını çizdi.


Fransa, Birleşmiş Milletler nezdinde de girişimlerini hızlandırırken, Orta Afrika Cumhuriyeti'nde yeniden düzeni sağlamak için acil müdahale gerektiği kaydedildi. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, uluslararası kamuoyunu ülkedeki kaosa son vermek için harekete geçmeye davet etti. Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius ise ülkede düzenin sağlanmaması durumunda terörün yayılma riskinin olduğunu ifade etti. Fransız Bakan, ülkenin durumunu özetlerken, silahlı çeteler ve eşkiyaların ülkede kol gezdiğini belirterek bir buçuk milyon insanın aç olduğunu söyledi. Fabius ayrıca, ülkenin soykırımın kıyısında olduğunun da altını çizdi.


Ocak 2013 tarihinde de bir başka Afrika ülkesi Mali'ye askeri operasyon gerçekleştiren Fransa'nın Orta Afrika Cumhuriyeti'ne yönelik amacının ne olacağına yönelik soru işaretleri artarken, Laurent Fabius, Mali'deki durumla Orta Afrika Cumhuriyeti'nin karıştırılmaması gerektiğini kaydetti. Fabius, geçen ay Başkent Bangui'ye gerçekleştirdiği ziyaretde, "Mali'de bizim gerçekleştirdiğimiz ülkeyi terörden temizlemekti. Burada ise ülkenin yeniden inşaası var.'' ifadelerini kullandı. Fransız eski Bakan Bruno Le Maire ise Orta Afrika'ya yapılacak operasyonu eleştirerek Afrika'da yeni bir cephe açmanın iyi bir fikir olmayacağını ifade etti. Le Maire, Fransa'nın dikkatini Mali'deki operasyonda toplaması gerektiğini de vurgulayarak, Mali'de radikal islama karşı mücadelenin Fransa'nun ulusal çıkarına olacağını kaydetti.


Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Aralık ayınnın ilk haftasında yapacağı toplantıda Orta Afrika Cumhuriyeti'ne yapılacak operasyonu görüşmesi bekleniyor.


Fransa, eski sömürgesi Orta Afrika Cumhuriye'tinde halen, kendi vatandaşlarının güvenliğini sağlamak ve Bangui havalanının kontrolü için 400 asker bulunduruyor.



http://www.zamanfransa.com/haber/dunya/afrika-yeni-savasin-esiginde.html

St Jean Kilisesinde aşure etrafında dinler arası buluşma

St Jean Kilisesinde aşure etrafında dinler arası buluşma


Strasbourg’da faaliyet gösteren P.D.S.E derneği tarafından organize edilen programa St Jean kilisesinin papazı, Etienne Uberall ve kilise cemaatinin yanı sıra şehrin değişik üniversitelerinde okuyan kalabalık bir öğrenci topluluğu katıldı.




Hristiyanlık dininde de özel bir yeri bulunan aşurenin tarihi ve hikayesi hakkında kısa bir sunum yapıldıktan sonra, katılımcılara aşure ikramı yapıldı. İkramdan sonra dini gündelik hayatta nasıl yaşadıklarını ve diğer dinler hakkındaki düşüncelerini dile getirme fırsatı bulan katılımcılar, dinler arası diyalog için bu tür etkinliklerin daha sık düzenlenmesi gerektiği yönünde ortak görüş belirtti.



http://www.zamanfransa.com/haber/toplum/st-jean-kilisesinde-asure-etrafinda-dinlerarasi-bulusma.html

Argentan’da Birlikte Yaşama Toplantısı

Argentan’da Birlikte Yaşama Toplantısı


Orne bölgesinde hizmet veren Argentan Türk kültür derneği tararafından geçen hafta Birlikte Yaşama konulu bir toplantı düzenlendi.




Toplantıya bölgede yaşayan çok sayıda Türk ve Fransız katıldı. Toplantı çerçevesinde bir konuşma yapan Argentan Camii imamı, toplantının ana temasını teşkil eden yardımlaşma konusu üzerinde durdu. Dernek başkanı Ahmet Gündüz ise Ramazan ve Kurban bayramları çerçevesinde yapılan yardım çalışmalarını anlattı. Toplantıya katılan Katolik din adamı, Gilbert Delange ise İslam’da paylaşım ve yardımlaşma anlayışını takdir ettiğini, Hristiyan toplumunda da yardıma muhtaç insanlara dönük benzer faaliyetlerin yürütüldüğünü ifade etti. Etkinlik, verilen yemekle son buldu.












http://www.zamanfransa.com/haber/toplum/argentan-da-birlikte-yasama-toplantisi.html

Aile içi iletişim seminerlerinin bu kez durağı Macon ve Annemasse şehirleriydi

Aile içi iletişim seminerlerinin bu kez durağı Macon ve Annemasse şehirleriydi


Aile Danışmanı, Psikolog Muhsin İngeç tarafından verilen “Aile içi iletişim” konulu seminerlerin bu kez durağı Macon ve Annemasse şehirleri oldu. Macon ve Annemasse Anadolu Kültür Merkezlerinin ev sahipliği yaptıkları etkinliğe bölgede yaşayan çok sayıdaki Türk kökenli vatandaş katıldı.




Seminerde sağlıklı bir toplumsal yapının temelinde ailenin önemine dikkat çeken, Muhsin İngeç, bu yapının korunması için aile içi iletişimin güçlendirilmesi gerektiğini kaydetti. Çok erken yaşlardan itibaren çocukların aile içinde anne ve babalarının birbirlerine olan davranışlarını dikkatle incelediğini kaydeden İngeç dışarıya pozitif izlenimi veren ailelerin kendi aralarında da aynı tutarlılığı göstermelerinin öneminin altını çizdi.


Seminerler kültür merkezi üyeleri tarafından hazırlanan yiyeceklerin katılımcılara ikramı edilmesiyle son buldu.



http://www.zamanfransa.com/haber/toplum/aile-ici-iletisim-seminerlerinin-bu-kez-duragi-macon-ve-annemasse-sehirleriydi.html

25 Kasım 2013 Pazartesi

İsveç’te okullara ‘helal yemek’ izni

İsveç’te okullara ‘helal yemek’ izni


İsveç’in Lund, Landskrona şehri ile Svedala ilçesinde okullarda Müslüman öğrencilere verilen yemeklerde isteğe göre helal et kullanılmasında bir sakınca olmadığı açıklandı.




Bu bölgelerdeki Müslüman ailelerin isteklerini dikkate alan okul müfettişliği, okullarda helal et yasağının söz konusu olmadığını belirtti. Okullarında helal yemeklerin çıkması özellikle Fransa’da tartışma konusu.



http://www.zamanfransa.com/haber/dunya/isvec-te-okullara-helal-yemek-izni.html

AGCO, Ortadoğu yedek parça merkezini Türkiye'ye açıyor

AGCO, Ortadoğu yedek parça merkezini Türkiye'ye açıyor


Tarımsal makine üretiminde dünyanın önde gelen firmaları arasında yer alan AGCO Corporation, Fransa'daki ikinci fabrikasını Paris'in kuzeyinde yer alan Beauvais'te açtı. 8 bin metrekare alana kurulu Türkiye pazarına da hitap edecek yeni fabrikanın, 15,5 milyon Euro'ya mal olduğu kaydedildi.




Açılışta yer alan AGCO Corporation Türkiye Pazarlama Müdürü Mete Has, AGCO'nun Türkiye'de yedek parça ve satış sonrası hizmetler merkezi açacağını söyledi. Has, AGCO'nun, Massey Ferguson ve bulundurmuş olduğu diğer markalarla yapacağı Türkiye'deki yatırımın sadece genel müdürlük ve merkez ofis hizmetleri veren bir yer olmayacağını kaydederek, ''Satış sonrası ve yedek parça ana dağıtım merkezi olacak. Türkiye Cumhuriyetleri, Arap ülkeleri ve Balkanlar'a hizmet verebilecek Ortadoğunun yedek parça merkezi olacak.'' diye konuştu.


''TÜRKİYE PAZARININ BİR BÖLÜMÜNÜ KAYBETTİK''

AGCO CEO'su Martin Richenhagen da Cihan Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada Fransa'da 8 bin metrekare kurulu alanda inşaa edilen yeni fabrikada Massey Ferguson traktörleri için kabin üretileceğini kaydetti. AGCO'nun Türkiye yatırımları hakkında da bilgi veren Richenhagen, AGRO'nun Türkiye partneriyle ilgili yaşadığı problemler nedeniyle son yıllarda üretim yapamadıklarını belirterek, Türkiye pazarının bir bölümünü bundan dolayı kaybettiklerini söyledi. Bunun kendileri için çok kolay bir durum olmadığının altını çizen Martin Richenhagen, ''Ama gelecek seneden itibaren buna bir çözüm bulacağımızdan eminim.'' dedi. Agro CEOSU, Türkiye pazarı için küçük traktörler ürettiklerini de hatırlatarak gelecek yıldan itibaren 60 ve 125 beygir arasında traktörlerin de Türkiye pazarı için üretileceğini vurguladı.


Fransa'da AGCO bünyesinde kurulan ilk fabrikanın da yer aldığı Beauvais'de açılan Beauvais2 isimli fabrika, Massey Ferguson traktörleri için kabin üretimi gerçekleştirecek. Beauvais'de açılan yeni fabrika ile toplam işçi sayısının da 2 bin 500'e yükseldiği belirtildi.



http://www.zamanfransa.com/haber/ekonomi/agco-ortadogu-yedek-parca-merkezini-turkiye-ye-aciyor.html

Çaldığı 4 davulla Guinness’e aday

Çaldığı 4 davulla Guinness’e aday


10 yıldır piyanist şantörlük yapan Erkan Karagöz, adını ilk kez iki yıl önce düğünlerde davulla gösteri yaparak duyurdu.




Daha sonra televizyonların magazin programlarına katılan Erkan Karagöz, zamanla, müzik eşliğinde aynı anda çaldığı davul sayısını dörde çıkardı. Hedefinin Guinness Rekorlar Kitabı’na girmek olduğunu belirten Karagöz, “Uşak’ın Barış Manço’su ve çılgın davulcusu olarak biliniyorum. Kendimi geliştirerek dört davulu aynı anda çalar hale geldim. Dünyada benim gibi dört davulu aynı anda çalan bir kişinin bulunduğunu sanmıyorum.” diyor.



http://www.zamanfransa.com/haber/tuerkiye/caldigi-4-davulla-guinness-e-aday.html

İstanbul'da simitin fiyatı 1 lira 40 kuruş oldu

İstanbul'da simitin fiyatı 1 lira 40 kuruş oldu


İstanbul'da simite beklenen zam geldi. 1 lira 40 kuruşluk yeni simitler, simitçi tezgahlarındaki yerlerini aldı. Simitçiler zammı olumlu karşılarken, vatandaşlar ise "Artık simit yememiz biraz zorlaşacak" diyerek duruma tepki gösterdi.




İstanbul'da simit fiyatlarına zam geldi. Yeni fiyat 1 lira 40 kuruş olarak belirlendi. Taksim meydanındaki simitçiler de, yeni tarifeyi tezgahlarına astı.


Zammı olumlu karşılayan simitçiler, "3 seneden beri zam olmuyordu. Susama yapılan zamda bunun etkisi oldu. Vatandaşlar simit aldıklarında fiyatı duyunca şaşırıyorlar, bazıları da tepki gösteriyor. Vatandaşlara biraz ağır geldi bu zam" diye konuştu.


Simit alan bir vatandaş da, fiyatın zamlandığını öğrenince şaşkınlık yaşadı. "Artık zamlara alıştık" diyen vatandaşa, "Çok ağır bir fiyat. Ama son zamanlarda haberler yapılıyordu 'susama zam geldi' diye. O yüzden bu zam bekleniyordu. Bundan sonra simit yememiz biraz zorlaşacak" ifadelerini kullandı.


Yeni tarife simitçilere hesap yaparken de zor anlar yaşattı. 3 simit alan bir vatandaşa para üstü vermek için hesap yapan simitçi, uzun süre uğraştı.



http://www.zamanfransa.com/haber/tuerkiye/istanbul-da-simitin-fiyati-1-lira-40-kurus-oldu.html

Resto du Coeurs'de başörtü yasağı

Resto du Coeurs'de başörtü yasağı


1985’de Coluche tarafından kurulan ve kış aylarında yardıma muhtaç insanlara yemek dağıtan Resto du Coeur derneği, Toulouse’lu bir ev hanımının başörtüsünü gerekçe göstererek, derneğe gönüllü olarak yardım etmesine izin vermedi.




Derneğin Toulouse’daki dağıtım merkezin müdürü, 38 yaşındaki Nora Ait Bella'nın başvurusunu beklenmedik bir nedenle geri çevirdi. Daha önce yine başka bir Sivil Toplum Kuruluşu olan Secours Populaire’de gönüllü olarak çalıştığı öğrenilen 5 çocuk sahibi 38 yaşındaki Nora Ait Bella olay hakkında, başta başvurusunu iletmek için Toulouse’da yaşadığı mahalledeki dağıtım merkezinin müdürüyle telefonla iletişime geçtiğini ve sorun yaşamadığını ancak daha sonra yüz yüze yapılan görüşmede laiklik ilkesi bahane edilerek merkezin müdürü tarafından başvurusunun kabul edilmediğini söyledi.


Olay bir kaç günde sosyal medya ve islamofobiyle mücadele eden derneklerin blog ve forumlarında büyük ses getirdi.


Gelen tepkiler üzerine, Restos du Coeur derneğinin halkla ilişkiler sorumlusu, laiklik ilkesinin derneğin temelinde yer aldığını ve de gönüllülerden dini veya siyasi aidiyetlerini dışa vuracak semboller takmamaları konusunda izledikleri kuralın yeni olmadığını söyledi.


Fransa’da İslamofobya’ya Karşı Topluluk (CCIF) derneğinin başkanı Marwan Muhammad, dini sembollerin yasak olduğununu Resto du Coeurs tüzüğünde belirten herhangi bir madde bulunmadığını, başörtülü insanları derneğin dışında tutma çabasını ayrımcılık olarak nitelendirdi.



http://www.zamanfransa.com/haber/toplum/resto-du-coeurs-de-basortu-yasagi.html

22 Kasım 2013 Cuma

Dünya Kupası yolcuları tamam

Dünya Kupası yolcuları tamam


Euro 2008 şampiyonluğuna, 2010 Dünya Kupası ve Euro 2012’yi ekleyen İspanya’nın ‘altın kuşağı’ Brezilya’da son kez sahne alacak. Aralarında Arda Turan’ın da bulunduğu Zlatan İbrahimoviç, Gareth Bale, Robert Lewandowski ve Marek Hamsik gibi yetenekler, Dünya Kupası’nı ülkeleri katılamadığı için televizyon ekranlarından seyredecek.




Brezilya’nın ev sahipliğini yaptığı 2014 Dünya Kupası’na katılacak 32 ülke kesinleşti. 736 futbolcunun ter dökeceği kupada ev sahibi Brezilya ile birlikte İspanya ve Almanya favoriler arasında gösteriliyor. Kupaya adını yazdıran isimlerden en dikkat çeken ülke ise tarihinde ilk kez bir uluslararası turnuvada mücadele edecek Bosna-Hersek. 32 yıl aradan sonra ilk kez bir Dünya Kupası’nda İskandinavya’dan temsilci olmayacak. Türkiye’nin yine evinden heyecanına ortak olduğu bir Dünya Kupasına daha şahitlik edeceğiz.


Elemelerde en büyük sürpriz Avrupa kıtasında yaşandı. Favoriler finallere gidiş biletini rahat alırken Bosna-Hersek ve Belçika’nın gruplarını lider tamamlaması geniş yankı uyandırdı. Türk futbolseverlerin yakından tanıdığı Saffet Susiç yönetiminde Bosna-Hersek milli takımı, Edin Dzeko, İbiseviç, Lucic, Pjanic, Begovic, Spahic gibi yıldızlarıyla elemelere damgasını vurdu. Grupta Yunanistan’ı geride bırakan Boşnaklar turnuvanın yolunu direk geçti. Keza Bosna-Hersek benzeri bir başarıya Belçika da imza attı.


2000’li yıllarda sessizliğe bürünen Belçika futbolu, son yıllarda yetiştirdiği genç yıldızlarla dikkati çekiyordu. Jan Vertonghen, Thomas Vermaelen, Vincente Kompany, Axel Witsel, Moussa Dembele, Marouane Fellaini Eden Hazard, Kevin Mirallas, Christian Benteke ve Romelu Lukaku gibi rakiplerin korkulu rüyası olurken, Belçika kupanın ‘gizli kahramanı’ arasında gösteriliyor.


Dünya Kupası’nın en fazla şans tanınanlar sıralamasında ilk üçte, Brezilya, İspanya ve Almanya bulunuyor. Ev sahibinin avantajı olmasına rağmen Sambacıların son dönemde yıldız oyuncu çıkaramaması handikap olarak görülüyor. FİFA Konfederasyon Kupası’nı kazanarak güçlü rakiplerine gözdağı veren Brezilya, 2002 Dünya Kupası’ndaki şampiyonluğundan sonra adeta kayıplara karışmıştı.


Üst üste 3 uluslararası turnuvada şampiyon olan tek ülke unvanıyla Brezilya’ya gidecek olan İspanya’da kupayla birlikte bir dönemde kapanacak. Xavi Hernandez, Xavi Alonso, Fernando Torres, İker Casillas, David Villa gibi yıldızlar son kez bir Dünya Kupası’nda sahne alacak. İspanya’nın yaş ortalamasının yükselmesi olumsuzluk şeklinde görülürken, oturmuş oyun sistemi ve oyuncu kalitesiyle favoriler arasında üst sıraya yazılmayı hak ediyor.


Futbolda yeni bir yapılanmaya giden Almanya için ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Futbol için ‘sonunda Almanların kazandığı oyun’ yorumu yapılsada milli takım düzeyinde son başarısını 1990 Dünya Kupası ve 1996 Avrupa Şampiyonası’nı kazanarak elde etti. Panzerler, uzun bir aradan sonra ilk kez kupanın favorileri arasında gösterilirken, bunda kurdukları güçlü kadro kadar teknik patronları Joachim Löw’ün tecrübesi de etkili. Neuer, Lahm, Mesut Özil, İlkay Gündoğan, Mario Götze, Marco Reus, Toni Kroos, Bastian Schweinsteiger gibi yıldızlara sahip Amanlar teknik ve fizik gücünü kombine ederek rakipleri tedirgin edecek bir takım oldu. Adı favoriler arasında fazla zikredilmeyen Arjantin’de ise Messi’nin varlığı bu ülkeyi ister istemez kupayı kazanacaklar arasına sokuyor.


KATILACAK ÜLKELER 1. KATEGORİ: Brezilya, İspanya, Almanya, Arjantin, Kolombiya, Belçika, Uruguay, İsviçre. 2. KATEGORİ: Hollanda, İtalya, İngiltere, Portekiz, Yunanistan, Bosna-Hersek, Hırvatistan, Rusya. 3. KATEGORİ: Şili, Fildişi Sahili, Fransa, Ekvador, Gana, Cezayir, Nijerya, Kamerun. 4. KATEGORİ: ABD, Meksika, Kosta Rika, Honduras, Japonya, İran, Güney Kore, Avustralya. (Gruplar, 6 Aralık’ta Brezilya’nın Costa do Sauipe şehrinde çekilecek kurayla belli olacak.)



http://www.zamanfransa.com/haber/spor/dunya-kupasi-yolculari-tamam.html

Nükleer görüşmelerde Fransa-İran gerginliği

Nükleer görüşmelerde Fransa-İran gerginliği


BM Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesi ve Almanya’nın İran ile yürüttüğü P5+1 nükleer görüşmelerine, daha önce de baş gösteren Fransa-İran gerginliği damga vurdu.




Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius dün bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada Tahran karşısında “sertlikle” durulması gerektiğini söyledi. İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ise “Güvenimizi kaybettik. Bu güven yeniden tesis edilmeden ciddi müzakerelere giremeyiz.” dedi. Arakçi, nükleer programlarındaki uranyum zenginleştirmesinin kendileri için “kırmızı çizgi” olduğunu ifade etti.



http://www.zamanfransa.com/haber/dunya/nukleer-gorusmelerde-fransa-iran-gerginligi.html

Aysal-Mancini zirvesinden transfer çıktı

Aysal-Mancini zirvesinden transfer çıktı


Süper Lig’de ve Avrupa’da çıkış arayan Galatasaray, ara transferde kaliteli yerli isimler için kolları sıvadı. Önceki gün yapılan Ünal Aysal-Roberto Mancini zirvesinin ardından Sarı-Kırmızılı yönetim yararlanabileceği Türk futbolcuların kulüpleriyle temasa geçmeye hazırlanıyor.




İtalyan çalıştırıcının verdiği bilgi doğrultusunda ara transferde mutlaka yerli oyuncu almak için görüş birliği sağlandı. Mancini’ye garanti veren Başkan Ünal Aysal, defansta büyük problem yaşayan takımda bir de Semih Kaya’nın sakatlığıyla sarsılınca ikili stoper mevkiine kesin olarak birini almaya karar verdi. B.Leverkusen forması giyen Ömer Toprak’ı kadroya katmak isteyen G.Saray, Bursa’dan Serdar Aziz’i de listeye dahil etti. Terim’in de baştan beri istediği sol bek için girişimde bulunan Sarı-Kırmızılıların son gözdesi ise Eskişehirspor’da forma giyen Tarık Çamdal. 22 yaşındaki genç yetenek, Roberto Mancini tarafından da beğenildi. Yönetim, Eskişehir’e Dany ile birlikte +1 milyon Euro önerdi. Kırmızı-Siyahlılar bir de Yigit’i istedi. Görüşmeler hâlâ sürüyor.


Ünal Aysal ayrıca Drogba ve Sneijder gibi yıldızların yanına Amrabat ve Riera’nın yerine yeni oyuncular düşünüyor. M. United ile sözleşme yenilemesine rağmen Aysal’ın Nani için tekrar girişimde bulunacağı öğrenildi. Schalke forması giyen ve geçen sezon Sarı-Kırmızılıların kapısından dönen Jefferson Farfan’ın da yakın takipte olduğu gelen haberler arasında. Yabancı kontenjanı nedeniyle ligde ilk 18’e giremeyen Nordin Amrabat’a Dinamo Moskova’dan veya Avrupa’dan gelecek teklifler ciddi olarak ele alınacak. Faslı futbolcunun devre arası bir Anadolu kulübüne kiralanması da gündemde. Amrabat, 2011-2012 sezonunun sonunda uzun uğraşlar sonucunda 8 milyon Euro’luk bonservis bedeliyle Kayserispor’dan transfer edilmişti. Öte yandan Galatasaray, genç futbolcusu Emre Çolak’ın sözleşmesini yenilediğini Borsa’ya bildirdi.



http://www.zamanfransa.com/haber/spor/aysal-mancini-zirvesinden-transfer-cikti.html