15 Mayıs 2014 Perşembe

Soma faciasında soru işaretleri artıyor

Soma faciasında soru işaretleri artıyor


Türkiye Soma’daki büyük acının yasını tutarken, facianın sebebini ve yer altında kalan işçilerin durumunu merak ediyor. Ancak her iki konuda da ne maden şirketinden ne de hükümetten net bir açıklama geldi. Soru işaretleri giderek artıyor: “Resmî kurumlarca sürekli denetlendiği belirtilen işletmede risklere karşı neden yeterince tedbir alınmadı?”




Maden faciasıyla ilgili gün boyu farklı kaynaklardan gelen bilgiler, soru işaretlerine yol açtı. Yapılan açıklamalara rağmen, facianın sebebi ve mahsur kalan insanların akıbetine ilişkin net bilgiler ortaya konulamadı. İşte kamuoyunun merak ettiği sorular:


Kurtarmaya gelen ekiplerin elinde ocağın haritasının olmaması ve içeride elektriklerin yangından dolayı kesik bulunması sebebiyle olaya uzun süre müdahale edilemedi.


Çalışma Bakanlığı’nın, denetlediği ve teknik eksiği olmadığını raporlarında belirttiği bir işletme, maden ocağında kaç kişinin olduğunu neden açıklamıyor? Bakanlık bu bilgileri neden paylaşmıyor?


Teknolojiyi yoğun bir şekilde kullandığı ifade edilen şirket, maden ocağındaki gaz oranları hakkında bilgi vermiyor.


Madende mahsur kalan işçilerden hâlâ bir cevap alınamaması, kriz zamanlarında çalışabilecek güvenli bir iletişimin söz konusu şirket tarafından tesis edilemediğini ortaya koydu. Olayın üzerinden saatler geçmiş olmasına rağmen mahsur kalan işçilerin akıbeti bilinmiyor.


Soma Holding’in sahibi Alp Gürkan, bir yıl önce muhtemel bir kaza anında 500 işçinin günlerce yeme-içme ihtiyacını sağlayacakları ‘yaşam odaları’ oluşturduklarını iddia etmişti. Ancak faciadan sonra bunun doğru olmadığı ortaya çıktı.


Facianın başlamasına sebep olduğu açıklanan trafo patlama hadisesinin gerçekliği de kimi uzmanlar tarafından sorgulandı. Uzmanlara göre ocakta ihmal olmadan trafo patlamaz, patlasa bile ortama zarar vermez. Yer altında trafoların her ihtimal göz önüne alınarak yangın çıksa bile yayılmasını önleyecek beton tahkimatla izole edilmesi gerekiyor.


Maden ocağındaki tüm donanım, yangın çıksa bile alev sızdırmazlık özelliğine sahip, patlamayacak şekilde yüksek standartlarda korunaklı olmalıydı. Yer altındaki bir makine-teçhizat çalışırken en ufak bir kıvılcım-alev ciddi tehlikeler oluşturduğu için ocakta sızdırmaz koruma duvarların da olması gerektiği ifade ediliyor. Resmî kurumlarca sürekli denetlendiği söylenen işletmede bu önlemler alındı mı?


Güvenli standartlara sahip bir maden ocağında aşırı yük çekimini algılayan sistemlerin devreye girerek elektriği kesmesi gerektiği belirtiliyor. Aksi halde sistemin sızdırmazlık özelliğine sahip olmadığı ya da gerekli bakımın ve testlerin yapılmadığı akla geliyor. Elektrik sisteminde oluşacak muhtemeler anormalliklere karşı tedbir alındı mı?


Ocakta çıkan yangına itfaiyenin nasıl müdahalede bulunduğu ve ocaklara hava bastığı da ayrı bir tartışma konusu. Böyle bir göçük olayında ocaklara itfaiyenin girmesinin mümkün olamayacağı dile getiriliyor.


İddia edildiği gibi trafo patladıysa, ocakta hayati öneme sahip “kafes” tabir edilen asansörlerin devre dışı kalmaması gerekiyor. Güvenli standartlara göre, tekrar çalışmayı sağlayan yedek jeneratörlerin var olup olmadığı bilinmiyor.


‘Maden ocağında girilemeyen iki damar var, onlarca ceset gördük’


ASYA Arama Kurtarma ekipleri, önceki geceden itibaren bölgede çalışmalarını sürdürüyor. Ekip lideri Melih Güvendik, madendeki durumu ve arama-kurtarma çalışmalarının nasıl ilerlediğini anlattı. İki ekipten birinin madenin içinde derinde çalıştığını, diğer ekibin tahliye görevi yaptığını vurgulayan Güvendik, maden ocağında girilemeyen iki damar bulduklarını, oralarda kapıların arkasında sıkışmış onlarca ceset gördüklerini dile getirdi. “Üst üste o andaki panikle orada kalmışlar. Kapının arkasını açamamışlar. Gece o şekildelerdi. Karbonmonoksit nedeniyle duramadık.” dedi. Gaz maskelerinin işçileri belli bir süre idare edebildiğini, o süre zarfında da dışarı çıkamadıklarını kaydeden Güvendik, kapının arkasındaki cesetlerin tahliyesi için uğraştıklarını söyledi.


Kazadan önce gaz ölçümü yapılmamış


ASYA Arama Kurturma ekip lideri Güvendik, maden ocağında karşılaştıkları manzarayı özetle şöyle aktardı: “İçeride durum çok kötü. Çamur, karanlık, karbonmonoksit. Kilometrelerce uzunluğunda tüneller. Zorlu zemin var. Ayakta duramayacağınız bölgeler de oluyor. Bunun dışında kömürlerin taşındığı paletler var, siyah keçeden yapılma. Oraya cenazeleri koyduktan sonra o paletlerle tahliye daha kolay oluyor. Şu an yakın bölgedeki cesetler alındı, en uzak bölgedekiler kaldı. Alan çok kötü; öncelikle bin metre kadar aşağıya doğru düz iniyorsunuz. Sonra bir buçuk kilometre sağa doğru devam ediyorsunuz. İnişli çıkışlı bu şekilde. Rampalar var ayakta duramayacağımız, eğilerek yürümek zorunda kaldığımız bölgeler var. Parkur çok zorlu. İçeride hâlâ gaz var. Karbonmonoksit çıkıyor. Yanımızda oksijen maskelerimiz var. Belli bir süre bizi idare edebiliyor. Alarm verildiğinde hemen arama-kurtarma ekiplerini dışarı tahliye ediyoruz. İçeride hava dolaşımı yapıldıktan sonra tekrar giriyoruz. Alanı çok iyi bilmiyoruz. Yanımızda madenci arkadaşlarımız var. Onların da mesai arkadaşları içeride. Onlar bize rehberlik yapıyor. Sabah 6 kişiyi canlı olarak çok derinlerden çıkardık. Patlamadan önce gaz ölçümü yapılmamış. Hava basıncı mı bilmiyoruz ama burada ihmal olduğu kesin.”




http://ift.tt/1ot0MU0



http://ift.tt/1lsqNN1

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder