Evlilik çok yönlü bir kurum ve ana maddesi sevgi. İki kişi çeşitli şartların sağlanmasıyla evlenmeye karar verdiğinde sevgiye götüren ilk elektriklenme diye tarif edilen çekim başta olmuşsa, birbirlerine sevgi duyuyor ve iyi anlaşıyorlarsa her şey bir başka güzel gelişir.
Evlilik hazırlıklarında bir başka heyecan, başka bir mutluluk hemen fark edilir. Sevgiyle ışıldayan gözler, birbirini görmek için can atan, beraber olmak, birlikte konuşmak, gezmek için her fırsatı değerlendiren, sevgilerini ifade etmek için en güzel sözleri, en anlamlı hediyeleri seçen eşler. Pekiyi bu kadar mutlu ve güzel başlayan, her iki tarafın da sevgiyi doya doya hissettikleri ve yaşadıkları bir ilişkide sevgi evlilikle biter mi?
Hayatta her şeyin değiştiği gibi duygu ve düşünceler de değişebilir. Buna bağlı olarak karşı cinse karşı duyulan sevgi de azalıp artabilir ve her ilişkide olduğu gibi evlilikte de eşe karşı duyulan sevgi bitebilir. Fakat bunu doğrudan evlilikle ilişkilendirmek, aile ve insanlığın sağlık ve mutluluğu için tehlikelidir. Sevgi emek ister ve evlilikte de sevginin devam etmesi için gereken şeylerin başlıcaları şunlardır:
- Saygı ve saygıyı doğru ifade, sevgiyi doğru ifade, olumlu duyguları ifade, beden diline önem verme, öz bakım, destek, bağlılık, güven, vefa ve fedakârlık.
- Gerçek şu ki birbirini seven kişiler birlikte olmak, birlikte yaşamak, bir hayatı paylaşmak ister. Evlilik, gerekli şartlar sağlandığı takdirde sevgiyi azaltmaz, aksine daha da kuvvetlendirir. Eşler arasındaki sevginin evlilikten sonra da devam etmesi için kişilerin hem ruhen hem de bedenen belli bir olgunluğa ulaşmış ve sağlıklı olması ve birlikte uyum içinde yaşamaları gerekir. Pek çok iç ve dış faktör eşler arası ilişkiyi ve birbirlerine karşı duydukları sevgiyi olumlu ve olumsuz şekilde etkilemektedir. Evlilik aslında sanılanın aksine sevginin bitmesini geciktirir. Birlikte yaşananlar sevgiyi canlı tutar. Bununla beraber eşlerin en büyük hatası evlilikle çaba olmadan sevginin devam edeceğini düşünmeleridir.
- Bazı erkekler eve vaktinde gelmeyi, evin ihtiyacını karşılamayı eşe sevgi gösterisi olarak yeterli sayarlar. Bazı kadınlar da aynı şekilde ev halkı için güzel yemekler pişirmeyi, evi düzenli tutmayı sevgi gösterisi olarak kabul eder ve karşılık görmemekten yakınırlar. Halbuki bunların yapılması kadar, yaparken söylenen sözler ve davranışlar da önemlidir. İlgisiz davranarak veya söylenip kötü sözler sarf ederek yapılan şeyler değerini de kaybeder ve her ne kadar sevgiyle yapılmış olsa da sevgi ifadesi olarak algılanamaz. Pek çok örnekte görürüz ki sevgiyi hissetmek ve heyecanı artırmak için eşlerin birbirine söyleyeceği birkaç tatlı söz, birkaç takdir sözü geçmişte yaşanan bir tatlı anıyı hatırlatmak bile yetecektir. Taraflar, evlenmeden önce birbirlerine ne kadar zaman ayırıyor ve emek sarf ediyorlarsa evlendikten sonra da aynı şekilde emek sarf etmesleri gerekir ki sevgi de aynı şekilde devam etsin.
Eşler arasında sevgiyi azaltan faktörler
- Karşı tarafı kaybetme endişesinin azalması ve sahiplenme duygusu kişinin sevdiği kişiyi kendisine bağlamak için duyduğu kaygıyı ve buna bağlı gösterilen çabayı azaltır. İlişkiler monotonlaşabilir.
- İlk heyecan ve aşk, beşeri kusurları görmeyi engeller. Evlilikte olumsuz özellikler bir bir çıkınca bu da sevginin azalmasına yol açar.
- Aile üyelerinin, çevredeki kişilerin olumsuz yorumları eşler arasındaki sevginin azalmasına veya daha az hissedilmesine sebep olur.
- Çeşitli stres kaynakları, ekonomik zorluklar, sağlık sorunları, aşırı yorgunluk gibi nedenler kişilerin beden kimyalarının değişmesine yol açarak sevgi duygusunu canlandıran hormonların daha az üretilmesine yol açar.
- Eşlerin sorumlulukları, hormonal değişimler ruh ve beden sağlığıyla duygu ve davranışları da olumsuz şekilde etkiler.
- Yapılan tartışmalar veya tartışma olmaması için uzaklaşmalar eşlerin sevgiyi duymalarını ve ifadesini engeller.
- Birbirinize vakit ayırın.
- Eşler birbirine yeterince vakit ayırmalı, mümkünse kısa süreli de olsa birlikte tatile çıkmalı, birkaç saatliğine de olsa baş başa zaman geçirmeli, sohbet etmeye, söylenmeden, birbirini suçlamadan konuşmaya önem vermelidir. Sevgi; hediye, güzel söz, emekle ve zevkle hazırlanmış bir yemek, tatlı, birlikte geçirilen zaman ve yapılan işler gibi farklı şekillerde ifade edilmeli ve bunu yaparken karşı cinsin beklentilerine de önem verilmelidir.
UZM. PSİKOLOG FARİKA TEYMUR ARTIR
http://www.zamanfransa.com/haber/guendem/aile-saglik/sevgiyi-olduren-evlilik-degil.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder