En temel iletişim olan konuşmada her söz, sahibinin kişiliğini yansıtıyor. Paranoya hastası bu kişiler, önce kendi olumsuz durumunu reddediyor, sonra da bu durumu başkasında varmış gibi yansıtıyor.
Yansıtma, insan psikolojisinin en temel savunma mekanizmalarından yalnızca biri. Kişi kendisinde var olan duyguları benliğinde inkâr ederek reddediyor ve karşısındaki kişide o durum varmış gibi göstermeye başlıyor. Yani sorunu kendisinde aramak yerine karşısındakini suçlayarak rahatlamaya çalışıyor. Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nden Psikiyatrist Yrd. Doç. Dr. Vedat Bilgiç, paranoya hastalarının önce kendisindeki olumsuz durumları inkâr ettiğini, sonra da bu durumu başkasında varmış gibi yansıttığını ifade ediyor. Bilgiç, tarihte de nice alimlerin bundan dolayı saldırıya uğradığını ve iftiralara maruz kaldığını belirtiyor.
Hataları ve yanlışları kendi içinde aramak yerine karşısındaki insanı suçlamanın daha rahatlatıcı olduğunu dile getiren Vedat Bilgiç, paranoya hastalığının iki temel yapı taşı olduğunu ifade ederek, bunlardan ilkinin kendinde olan kötü durumları reddederek inkâr etme ve sonrasında bu durumu başkasına yansıtma olarak açıklıyor. Bilgiç, “Bu kişilikler iki savunma mekanizmasını da kullanır. Önce kendisindekini inkâr eder, sonra yansıtma yapar. Yansıtma yaptığı zaman da düşmana duyulan ihtiyaç ortaya çıkar. Paranoya dediğimiz şey düşmana ihtiyaç duyulmasıdır. O yüzden hayali düşmanlar üretir. Bu da bilim dilinde düşmanlığını yansıtabileceği bir yalancı topluluk (psödo-community) bulur ve sürekli o yalancı topluluğa atf-ı cürüm yapmaya başlar.” diyor. Bilgiç, “İnsanın ağzından çıkan söz, koku gibidir. Güzel söz çıkarsa güzel kokarsın. Çirkin söz çıkarsa senin içindeki kirleri, pislikleri atar. O da insanı kötü kokutur.” ifadelerini kullanıyor. Kişinin kendi içindeki ideal insanı karşıya yansıttığını ifade eden Bilgiç, “Bir insan ne söylüyorsa tamamen kendisine söylüyor. O yüzden çok söven de, çok öven de kendisini yansıtıyor.” şeklinde konuşuyor. Kıskanç insanlarda inanılmaz derecede yansıtma olduğunu ifade eden Bilgiç, kendisi ahlaken düşük ve kadınlara meyilli bir erkeğin bazen bilinç dışı olarak kendisi bunu yapamayınca eşinin yaptığına inandığını söylüyor.
http://ift.tt/1dqY4dA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder