5 Ağustos 2013 Pazartesi

Mübarek ay bitti; ama güzellikleri sürdürülebilir

Mübarek ay bitti; ama güzellikleri sürdürülebilir


Ramazan artık veda ediyor. Ramazan bir okul oldu, bir ay boyunca sıkı bir eğitimden geçtik. Sıcak günlerde sabretmeyi, hayatımızı disipline etmeyi, ibadetlerimizi şuurla ve düzenle yapmayı öğrendik. Mukabelelerle Kur'an'la bütünleştik, teravihle cemaatle namaz kılmayı, zekat ve sadakalarla 'Allah için vermeyi' bir kez daha hatırladık. Şimdi iş bu düzeni, bu alışkanlıkları yitirmeden sürdürebilmekte.




Ramazan artık veda ediyor. Ramazan bir okul oldu, bir ay boyunca sıkı bir eğitimden geçtik. Sıcak günlerde sabretmeyi, hayatımızı disipline etmeyi, ibadetlerimizi şuurla ve düzenle yapmayı öğrendik. Mukabelelerle Kur'an'la bütünleştik, teravihle cemaatle namaz kılmayı, zekat ve sadakalarla 'Allah için vermeyi' bir kez daha hatırladık. Şimdi iş bu düzeni, bu alışkanlıkları yitirmeden sürdürebilmekte.



Sahuru, mukabelesi, iftarı, teravihi, teheccüdü ve infakıyla bütün Ramazan ayı bir ibadet mevsimi, adeta bir kulluk kampıdır. Bir ay devam eden bu kamp bizim için bir okul mahiyetindedir. Bu okul bize Rabb'e yakınlaşma, Kur'an okuma, sabır, paylaşma, muhtacı anlama.. gibi pek çok değerler öğretir.



Şunda şüphe yok ki, bu değerler, kul ile Allah arasındaki münasebetin kopmaz ipleridir. İnsan, bu ipleri sağlamlaştırdığı nispette, ruhî yönüyle gelişmiş, melekiyet durumunu inkişaf ettirmiş olur ki, kulluğun gerçek manası da budur. Ancak esas olan bu bağın, bir hayat boyu devam ettirilmesidir. Nitekim Efendimiz'in, "İbadetlerin en faziletlisi, az da olsa devamlı olanıdır." (Buhari, Libas, 43) ifadeleri bu hakikati dile getirmektedir. Şimdi Ramazan okulunun bize neler öğrettiği üzerinde duralım.



Hayatı disipline etmeyi öğretti: Ramazan, yemek-içmek-uyumak gibi nefsin arzu ettiği şeylere karşı tavır belirleyerek zamanımızı tanzim etti, düzene koydu. Ramazan'dan önce istediğimiz zaman yiyip içerken bu durum, sahuru ve iftarıyla belli bir programa bağlandı. Yani Ramazan bize yeme-içme arzumuzu kontrol altında tutmamızı temin etti ve bir beslenme disiplini getirdi. Nitekim vakitli vakitsiz sürekli bazı şeyler yiyip içmek ve mideyi hep dolu tutmak bedene zarardır, hem de Rabb'imizin hoşlanmadığı bir alışkanlıktır. Ayrıca sahur ve iftar vesilesiyle yemeklerimizi ailecek yediğimiz için evimizdeki paylaşım daha da arttı.



Kur'an-ı Kerim'in işlemeli sandıklar ve ipekten kılıflar arasındaki hapsine son verip beraberce mukabeleler okuduk. Aslında bize, her zaman yapmamız gerekli olan günlük Kur'an okuma alışkanlığını öğretti.



Sabır eğitiminden geçtik: Ramazan vesilesiyle orucumuzu sadece midemize değil, göz, kulak, ağız, kalp, hayal, fikir ve sair organlarımıza da tutturduk. Yani onları haramlardan, mâlâyani şeylerden uzak tutmaya çalıştık. Gözümüz harama bakmadı, kulağımız haram işitmedi, ağzımız gıybetten uzak durdu, kalp dünyamız günah düşüncesine karşı kapalı oldu.



Aslında oruç bir sabır eğitimidir. Ramazan vesilesiyle hepimiz bir sabır eğitiminden geçtik. Şu sıcak günlerde canımız kana kana su içmek istedi, sabrettik. Karnımız acıktı, iftar vakti olmadığı için dayandık. Bizi gerip öfkelendirecek durumlara karşı sabırla göğüs gerdik. Yani Ramazan bize sıkıntılara karşı katlanmayı öğretti.



Ramazan, aç-susuz kalmayan, açlığın sıkıntısını bilmeyen bizlere, bizzat yaşayarak açlığın ve susuzluğun ne demek olduğunu, ihtiyaç sahibi insanların halini anlamayı öğretti. Dolayısıyla bu ayda elimizi cebimize daha fazla attık, verdiğimiz iftarlarla, sadakalarla, zekatımızla fakir fukarayı sevindirdik.



Kulluk hayatımız düzene girdi: Ramazan ibadetlerimize de bir düzen getirdi. Beş vakit namazımızı, hem de camide cemaatle beraber kılmaya çalıştık. Teravih namazıyla Rabb'imizin huzurunda daha uzun durmayı öğrendik. Adeta bir teheccüd provası hükmünde olan sahur vesilesiyle teheccüd namazıyla tanıştık. Akşam namazından sonra kılınan evvabin namazına daha bir önem verdik.



Ramazan'la bir ay boyunca, yeme-içmeden yatıp kalkmaya, ibadet ü taatten evrad ü ezkâra kadar hayatın hemen her alanıyla alakalı birtakım manevi kazanımlar elde ettik, kulluk hayatımız düzene girdi. Hasretini çektiğimiz bir kulluk performansı ortaya koymaya çalıştık.



Rabbimiz beş vakit namazı düzenli kılma, nafile ibadetleri yerine getirme, günlük Kur'an okuma, infakta bulunma, sabırlı olma, gıybet etmeme, dedikodu yapmama gibi Ramazan'la elde ettiğimiz alışkanlıklarımızı Ramazan'dan sonra da devam ettirmeyi nasip eylesin. Böylece bütün bir seneyi Ramazanlaşmış olarak geçiren kullarından eylesin. Âmîn!



http://www.zamanfransa.com/haber/guendem/aile-saglik/mubarek-ay-bitti-ama-guzellikleri-surdurulebilir.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder