12 Eylül 2014 Cuma

Hakim ve savcılara zammı protesto için iş bıraktılar

Hakim ve savcılara zammı protesto için iş bıraktılar


Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) seçimleri öncesinde hakim ve savcılara yapılacağı açıklanan bin 155 liralık zamma, adliye çalışanları tepki gösterdi. Adliye çalışanları bir çok ilde çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve maaşlarına zam yapılması için 1 günlük iş bırakma eylemi yaptı.




İSTANBUL


BÜRO Emekçileri Sendikası (BES)'na bağlı adliye personeli, Hakim ve Savcılara yapılacak maaş zammından adliye çalışanlarının yararlanamaması nedeniyle adliye önünde davullu-zurnalı eylem yaptı.


ADLİYE ÖNÜNDE HALAY ÇEKTİLER


Dünyanın en büyük adliyesi olduğu belirtilen Kartal'daki Anadolu Adalet Sarayı C Blok kapısı önünde toplanan yaklaşık 150 adliye personeli, "Adalet içinde adaletsizlik", "Hepimiz yargı çalışanıyız. Ücrette adalet istiyoruz" yazılı pankartlar açarak, "Direne direne kazanacağız", "Yaşasın örgütlü mücadelemiz" şeklinde sloganlar attı. Basın açıklamasından önce davul-zurna eşliğinde halaylar çeken adliye personelinin eylemine Kartal ve Çağdaş Hukukçular Derneği'ne bağlı bir grup avukat da destek verdi.


"GEÇİM SIKINTISI ÇEKENLER SADECE HAKİMLER VE SAVCILARMIŞ"


BES adına basın açıklamasını okuyan adliye personeli Kader Kalkan, Hakim ve Savcıların ekonomik ve özlük haklarıyle ilgili yapılan düzenlemenin Adalet Bakanı Belir Bozdağ tarafından kamuoyuna açıklandığını ifade ederek, Hakim ve Savcıların maaşlarına bin 155 lira zam yapılacağının belirtildiğini söyledi.


Hakim ve Savcılara asgari ücret tutarından daha fazla zam yapıldığını belirten Kalkan, "Anlaşılan o ki bu ülkede geçim sıkıntısı çekenler sadece Hakimler ve Savcılarmış. Adalet emekçileri yine görmezden gelinmiştir. Tüm kamu hizmetlerinde olduğu gibi yargı hizmeti de bir bütündür ve ekip işidir. Son yıllarda farklı ücret uygulamarıyla bozulan iş huzuru, yeni düzenleme ile Hakim ve Savcılar ile diğer yargı emekçileri arasındaki ücret uçurumunu daha da artıracak" diye konuştu.


Adliye çalışanları, basın açıklamasının ardından Hakim ve Savcıların özlük haklarına yönelik yapılacak düzenlemenin adliye personelini de kapsayacak şekilde düzenlenmesi taleplerini içeren dilekçelerini, PTT aracılığıyla Adalet Bakanlığı'na gönderdi.


İZMİR


Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) seçimleri öncesinde hakim ve savcılara yapılacağı açıklanan bin 155 liralık zamma, adliye çalışanları balon patlatarak tepki gösterdi. Adliye çalışanları yaptıkları açıklamada, "Adalet Bakanlığı'nda adalet sadece isminde var. Adaletin en son tecelli ettiği yer Adalet Bakanlığı'dır." diyerek adalet talep etti.


Adalet Büro Sen ve Büro-İş sendikalarına üye yaklaşık 200 adliye çalışanı ortak basın açıklaması yaparak Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, tarafından açıklanan hakim ve savcılara yapılacak olan 1155 liralık zammı protesto etti. Bayraklı Adliye Sarayı Sosyal Tesisler önünde toplanan 2 sendikaya üye adliye çalışanları, 'Yargı çalışanlarına sahip çıkacak bakan aranıyor', 'Hakim savcıya zam var personele yok', 'Adalet Bakanlığı değil hakim ve savcılar bakanlığı', 'Biz de varız' yazılı pankartlar taşıdı.


Adliye çalışanları, nöbet ücretleri ve fazla mesai ücretlerinin ellerinden alındığını, maaşlarına yapılacak iyileştirmenin bütçe yetersiz olarak kabul edilmediğini, yeniden klavye sınavına tabi tutulmak istendiklerini, eğitim nedeniyle mazeret tayinlerimiz kaldırıldığını, bunların hepsine sabrettiklerini, ancak isteyince istedikleri kişilere astronomik rakamlarda zam yapıldığına şahit olduklarını vurguladı.


Hakim ve savcılara yapılacak zamma karşı olmadıklarını ancak adalet istediklerini belirten Adalet Büro Sen İzmir İl Başkanı Talha Baysem, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın yaklaşık 2 ay önce temmuz ayında yapmış olduğu basın açıklamasında hakim ve savcılar ile birlikte personelin de özlük haklarında iyileştirme yapılacağını açıkladığını fakat geçen hafta yapmış olduğu açıklamalarda hakim ve savcılara bin 155 lira zam yapılacağını, kendilerinin bu zamdan memnun kalacaklarını düşündüğünü, personele zam yapılması halinde diğer kurumdaki memurların da isteyeceğinden bahisle bunun mümkün olmadığını belirterek tarihi bir gaflete imza attığını söyledi. Baysem, "Temmuz ayında vaat ettiniz, eylül ayında çark ettiniz. Temmuz ayındaki vaadinizin 10 Ağustos'ta yapılan seçime yatırım olduğunu, siyasetin kirli bir oyundan ibaret olduğunu herkese gösterdiniz. Bu kirli oyunu sadece sizler oynamıyorsunuz. Sizden önceki bakanlar da bizlere seçim öncesi bir takım vaadlerde bulundu, seçim sonrası ortadan kayboldu. Bizler sizin kirli siyasetinizde piyon olarak kullanılmaktan yorulduk artık. Adı adalet olan bir bakanlıkta çalışan ama en çok adaletsizliğe maruz kalan personel kesimi kimdir ? Öncelikle bunların cevabını verin, sonra biz sizin bizlerin bakanlığı olduğunuza inanalım. Bizler bugüne kadar şunu gördük. Adalet Bakanlığı'nın adalet sadeci isminde var. Adaletin en son tecelli ettiği yer Adalet Bakanlığı'dır. Bakanlığın bizlere karşı yaptığı üvey evlat muamelesini esefle kınıyor ve protesto ediyoruz." diye konuştu.


Büro-İş sözcüsü Soner Sönmez de, "Son derece güç koşullarda fedakarca görev yapan yargı çalışanları tarihte hiç bu kadar sahipsiz, hiç bu kadar kimsesiz bırakılmamıştır. Yargı çalışanları ekonomik, sosyal, fiziki zorluklara karşı karşıya görev yapmaktadır. Bununla birlikte, adında 'Adalet' bulunan bakanlığın, yargıyı sadece hakimler ve savcılardan ibaret görmesi kabul edilemez." diye konuştu. Adliye çalışanları daha sonra yapılan haksızlığı balon patlatarak protesto etti. Çalışanlar daha sonra görevinin başına döndü.


ANTALYA


BES Antalya Şube Sekreteri Ayşe Şimşek, Adalet Bakanlığı'nın HSYK seçimleri öncesinde hakim ve savcıların maaşlarına zam yaparak siyasi rüşvet verdiğini iddia etti.


Büro Emekçileri Sendikası'na (BES) bağlı üyeler bugün Antalya Adliyesi önünde, hakim ve savcılara zam yapılmasına rağmen, diğer adliye personellerine zam yapılmamasını protesto etti. Yaklaşık 40 kişilik grup, ellerinde 'Zabit katiplere VHKİ kadrosu verilsin', 'Yargıda adalet istiyoruz', 'Ücrette adalet istiyoruz' gibi pankartlar açarak kendilerine yönelik çifte standart uygulamasını eleştirdi.


Açıklamayı yapan HES Antalya Şube Sekreteri Ayşe Şimşek, yargıda takdir yetkisinin hakim ve savcılarda olduğunu, ancak bir uyuşmazlığın veya suçun yargıya intikalinden başlayıp yargı kararının infazına kadar geçen sürede yargı emekçilerinin büyük sorumluluk aldığını söyledi. Şimşek, "Dışarıdan bakıldığı gibi zabit katibinin işi sadece duruşmada yazmaktan, mübaşirin işi ise duruşma için anons etmekten ibaret değildir. Tüm kamu hizmetlerinde olduğu gibi yargı hizmeti de bir bütündür ve ekip işidir. Yargı hizmeti, zabit katibiyle, mübaşiriyle, yazı işleri müdürüyle, teknisyeni, sosyal çalışmacısı, psikolog ve pedagoguyla, hakim ve savcıyla bir bütündür. Son yıllarda farklı ücret uygulamalarıyla zaten bozulan iş barışı ve iş huzuru, yeni düzenleme ile hakim ve savcılar ile diğer yargı emekçileri arasındaki ücret uçurumunu daha da arttıracaktır" diye konuştu.


Yıllardır iktidarların yargıyı kendilerini güvence altına almak için kullandıklarını iddia eden Ayşe Şimşek, konuşmasını şöyle tamamladı: "Bu anlamda, kendi yargısını oluşturmaya çalışan AKP ve Adalet Bakanlığı'nın attığı adım yapacağı uygulama HSYK seçimleri öncesinde hakim ve savcılara sunulan düpedüz siyasi rüşvettir. Sonuç olarak yargı personeli 15 bin hakim ve savcıdan ibaret görülmüş, 54 bin yargı emekçisi yine yok sayılmış, filler tepişirken çimenler ezilmeye devam etmiştir."


Eyleme, DİSK'e bağlı Dev Turizm-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu, Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Abdulkadir Öztürk, BES Antalya Şube Başkanı Mustafa Ayar, SES Antalya Şube Başkanı Mustafa Kılınç da destek verdi.


SİVAS


Sivas Adliyesi'nde görev yapan katipler, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın hakim ve savcıların maaşlarına zam yapılacağını açıklamasını protesto ederek iş bıraktı. Adalet Büro Sen İl Temsilcisi Yılmaz Tarıkahya, Adalet Bakanlığı'nı sadece hakim ve savcıları mutlu etmeye yarayan 'Hakim ve Savcı' Bakanlığı olarak kabul ettiklerini savunarak, kendilerine yapılan üvey evlat muamelesini kınadıklarını ve bu nedenle yarım gün iş bıraktıklarını açıkladı.


Adalet Büro-Sen üyesi adliye çalışanları, öğle arası adliye binası önünde toplanarak Adalet Bakanlığı'nı protesto etti. Sendika üyeleri adına açıklama yapan İl temsilcisi Yılmaz Tarıkahya, şimdiye kadar ezildiklerini, itildiklerini, sürüldüklerini, havuzlarının, yol ve nöbet ücretlerinin alındığını aktararak, şöyle devam etti: "Fazla mesailerimiz kaldırıldı. Yeniden klavye sınavına tabi tutulmaya kalktılar. Eğitim nedeniyle mazeret tayinlerimiz kaldırıldı. Maaşlarımızda iyileştirme istendi, bütçe yetersiz denildi. Fakat gördük ki isteyince istedikleri kişilere astronomik rakamlarda zam yapıyor ve bizleri hiçe sayıyorlarmış, Artık Yeter."


GAZİANTEP


Gaziantep'te, adliye personelleri çalışma koşullarının iyileştirilmesi için eylem yaptı.


Öğleden sonra Gaziantep Adliyesi önünde toplanan Adalet Büro-Sen üyesi adliye çalışanları, sloganlar atarak çalışma koşullarını protesto etti. Eyleme katılanlar adına konuşan Adalet Büro-Sen Gaziantep Şube Başkanı Belya Can, çalışma şartlarının iyileştirilmesi için Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'a seslendi. Hakim ve savcıların maaşlarında iyileştirilme yapılacağını ancak kendilerinin maaşında bir iyileştirme yapılmayacağına sitem eden Can, üvey evlat muamelesine maruz kaldıklarını ifade ederek şöyle konuştu:


"Adalet Bakanlığı'nda sadece adaletin adı var. Adaletin en son tecelli ettiği yer adalet Bakanlığı'dır. Bizler Adalet Bakanlığı'nı personelin sorunlarına eğilen, çözüm bulan, onları mutlu eden bakanlık olarak değil, sadece hakim ve savcıları mutlu etmeye yarayan hakim ve savcı bakanlığı olarak kabul ediyoruz. Sakın yanlış anlaşılmasın, aynı iş yoğunluğunu taşıyan hakim ve savcılarımıza iyileştirme yapılmasına karşı değiliz fakat aynı iyileştirmenin personele de yapılması adaletin kaçınılmaz bir gereğidir." Can, seslerini duyurana kadar eylemlerini sürdüreceklerini sözlerine ekledi.


MUŞ


Adalet Büro Sen Muş Şube Başkanlığı üyeleri, Adalet Bakanlığı'nın kendilerini yargı çalışanlarından saymadığı, adli personelin özlük ve maaşlarında iyileştirmeye gidilmemesine tepki göstererek, iş bırakma eylemi yaptı.


Muş Adalet Sarayı önünde toplanan sendika üyeleri adına açıklama yapan Adalet Büro Sen İl Başkanı Erdoğan Turan, özellikle yargı personeline özlük ve maaşlarında iyileştirme yapılası için eylem yaptıklarını söyledi. Turan, Adalet Bakanlığı'nda adaletin sadece isimde olduğunu ifade ederek, "Bir dairede yaklaşık 30 bin dosya ile boğuşan, borçlu ve alacaklı arasında kalan, gece yarısına kadar hesap tutturmaya çalışan memur kesimi kimdir? Bir türlü görev tanımı yapılmayan 4/c'liler, Emanet Memurları ve Denetimli Serbestlik Personeli'nin halinden anlayan kimdir? 298 sayılı yasada gereken tadilat yapılmadığından seçim personeli asli görevi dışında oradan oraya sürükleyen, bilmediği işlerde çalıştıran bakanlık kimdir? 2011 yılında yaptığı defolu sınavla, sınavı kazanan ve kazanamayan arkadaşlarımızı mağdur eden bakanlık kimdir?


Adı 'adalet' olan bir bakanlıkta çalışan ama en çok adaletsizliğe maruz kalan personel kesimi kimdir? Adliye personeli yargı çalışanları değilse nerenin personeli? Öncelikle bunların cevabını verin, sonra biz, sizin bizlerin bakanlığı olduğunuza inanalım. Bizler bugüne kadar şunu gördük. Adalet Bakanlığı'nda adalet sadece isminde var. Adaletin en son tecelli ettiği yer Adalet Bakanlığı'dır. Bizler Adalet Bakanlığı'nı, personelin sorunlarına eğilen, çözüm bulan, onları mutlu eden bakanlık olarak değil, sadece hakim ve savcıları mutlu etmeye yarayan "Hakim ve Savcı" bakanlığı olarak kabul ediyoruz. Şunu da ayrıca ifade etmek istiyoruz. Sakın yanlış anlaşılmasın, aynı iş yoğunluğunu taşıyan hakim ve savcılarımıza iyileştirme yapılmasına karşı değiliz. Fakat aynı iyileştirmenin personele de yapılması "Adalet"in bir kaçınılmaz gereği olacaktır. Bakanlığın bizlere karşı yaptığı üvey evlat muamelesini esefle kınıyor ve protesto ediyoruz. Bu nedenle bugün akşama kadar iş bırakıyoruz. Bakanlığımız, bizleri duymamaya devam ettiği müddetçe iş yavaşlatma ve iş bırakma eylemlerimiz devam edecektir." Yapılan açıklamanın ardından sendika üyeleri olaysız bir şekilde dağıldı.


TOKAT


Adalet Büro-Sen sendikası üyeleri Tokat Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Sendikanın Tokat İl Başkanı Fikri Karataş tarafından yapılan basın açıklamasına sendika üyeleri destek verdi. Adliye önünde yapılan açıklamanın ardından yarım günlük iş bırakma eylemi yapıldı.


İstenince istenilen kişiye astronomik zamlar yapıldığını ifade eden sendika başkanı Fikri Karataş, 'adliyede adalet arıyoruz' diye seslendi. Fikri Karataş şunları kaydetti: "Ezildik sabrettik, İtildik sabrettik, Sürüldük sabrettik, Havuzlarımız alındı sabrettik,Yol ücretlerimiz alındı sabrettik, Nöbet ücretlerimiz alındı sabrettik, Fazla mesailerimiz kaldırıldı sabrettik, Yeniden klavye sınavına tabi tutulmaya kalktık sabrettik, Eğitim nedeniyle mazeret tayinlerimiz kaldırıldı sabrettik,Maaşlarımızda iyileştirme istendi bütçe yetersiz denildi sabrettik; Fakat gördük ki isteyince istedikleri kişilere astronomik rakamlarda zam yapıyor ve bizleri hiçe sayıyorlarmış, Artık yeter! Adalet Bakanımız Bekir Bozdağ bundan yaklaşık iki ay önce Temmuz ayında yapmış olduğu basın açıklamasında hakim ve savcılar ile birlikte personelin de özlük haklarında iyileştirme yapılacağını açıklamıştı. Fakat geçen hafta yapmış olduğu açıklamalarda hakim ve savcılara 1.155.TL zam yapılacağını, kendilerinin bu zamdan memnun kalacaklarını düşündüğünü, personele zam yapılması halinde diğer kurumdaki memurların da isteyeceğinden bahisle bunun mümkün olmadığını belirterek tarihi bir gaflete imza atmıştır." dedi.



http://ift.tt/1sASP01

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder