24 Şubat 2014 Pazartesi

"Önlem alınmazsa Avrupa'da Mehmet’ler Michael olacak"



Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da gerçekleştirilen 1. Uluslararası Avrupa'da İki Dilli Türklerin Ana Dili Eğitimi Çalıştayı'nda başta Danimarka olmak üzere Avrupa'nın değişik ülkelerinde yaşayan Türkiye kökenli göçmenlerin anadil eğitimi konusunda karşılaştığı sorunlar masaya yatırıldı.




1. Uluslararası Avrupa'da İki Dilli Türklerin Ana Dili Eğitimi Çalıştayı Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da gerçekleştirildi. Danimarka Anadolu Dil ve Kültür Merkezi ile Kopenhag Üniversitesi'nin ortaklaşa organize ettiği çalıştaya Türkiye'nin yanı sıra Avrupa'nın değişik ülkelerinden çok sayıda akademisyen katıldı. Çalıştayda Avrupa'nın değişik ülkelerinde yaşayan Türkiye kökenli göçmenlerin Anadil eğitimi konusunda karşılaştığı sorunlar ve çözüm önerileri görüşüldü. 2 gün boyunca devam eden çalıştayda, anadil eğitiminin göçmenlerin yaşadığı ülkeye entegre olmalarına pozitif katkı yaptığı vurgulandı.


PROF. DR. MEHMET ALİ AKINCI: AVRUPA'DA ÇİFTE STANDART VAR VE DERİNLEŞİYOR

Çalıştay'ın açılış konuşmasını yapan Rouen Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Akıncı, Fransa'da araştırma yapmak için gittiği bir okulda Türkiye kökenli öğrencilerin Türkçe konuşmasının yasaklandığına bizzat şahit olduğunu belirtti. Akıncı, Fransa'nın 1900'lü yıllarda diğer yerel dilleri yok etmek için uyguladığı politikaları bugün göçmen kökenli toplumların dillerini yok etmek için uyguladığını söyledi.


Fransa'da ve Avrupa'nın birçok ülkesinde anadil eğitimi konusunda çifte standartların olduğunu belirten Prof. Dr. Mehmet Ali Akıncı ''Eğer bu çocuk Türk değil de İngiliz olsaydı, Alman olsaydı öğretmen buna kendi dilini yasaklar mıydı? Esas soru burada. Ve giderek görüyoruz ki; Avrupa'da bu çifte standart derinleşiyor. O kadar derinleşiyor ki; artık terminoloji bile ayrılıyor. Zengin aileler için iki dilli kavramını kullanıyoruz, göçmen kökenli gençler için 'yarım dillilik' kavramını kullanıyoruz. Bu kavramı duyunca inanın benim tüylerim diken diken oluyor.'' dedi.


Avrupa'da yaşayan Türkiye kökenli toplumun anadil eğitimine sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Akıncı, ''Önlem almazsak Avustralya'da olduğu gibi Mehmetler Michael, Emineler de Emile olur. Bunların olmaması için biz buradayız ve daime olacağız. Bu etkinlikleri yaptıkça ve birbirimize kenetlendikçe Türkçeyi Avrupa'da inşallah unutturmayıp yaşatacağız.'' dedi.


PROF. DR. HAVVA ENGİN: ANADİL EĞİTİMİ AVRUPA'NIN ÇIKARINADIR

Almanya'nın Heidelberg Üniversitesi'nden Prof. Dr. Havva Engin ise torunlarıyla iletişim kuramayan insan sayısının giderek arttığını bu yüzden birinci kuşak ile üçüncü kuşak arasındaki bağlantının kopmaya yüz tuttuğunu söyledi.


Prof. Dr. Engin ayrıca asimilasyonun göçmenlerin makus kaderi olmadığını velilerin bilinçlenmesi sayesinde bu kaderin değiştirilebileceğini söyledi.


Avrupa'daki Türkiye kökenli insanların eğitiminin Avrupa'nın çıkarına olduğunu belirten Prof. Dr. Engin, ''Büyük bir insan potansiyeli var ve bu kaynağı kullanmamak Avrupalı ülkelerin zararınadır. İki dilli, iki kültürlü bu insanlar, globalleşmenin olduğu bir yerde acele artıya çevirmeli. Anadil eğitimi Avrupa'nın yararınadır.'' dedi.



http://ift.tt/1fhDA1b

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder