21 Şubat 2014 Cuma

Müslüman cuma gününü nasıl geçirmeli?

Müslüman cuma gününü nasıl geçirmeli?


Cuma, Müslümanların bayram olarak kabul ettikleri, bütün meşguliyetlerden sıyrıldıkları kutlu bir gün. ‘Cuma günü yapılan özel ibadetler, okunan özel dualar var mı, bu günün bereketinden nasıl istifade edilebilir?’ gibi soruların cevabını merak ettik. Bu günün, cuma namazından ibaret olmadığını gördük.




Kâinatın Efendisi Hz. Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem), Buhari’de nakledilen bir hadis-i şeriflerinde ümmetini fırsat dilimlerinden istifade etmeye çağırarak şöyle buyurur: “Beş gece vardır ki, o gecelerde yapılan dualar geri çevrilmez. Bunlar Receb ayının ilk cuma gecesi (Regâib Gecesi), Şaban ayının on beşinci gecesi (Beraat Gecesi), Cuma Gecesi, Ramazan Bayramı Gecesi, Kurban Bayramı gecesi.”


Rahmeti gazabından üstün olan Cenâb-ı Hakk’ın kullarına diğer günlerden daha fazla lütuflar bahşeylediği zaman dilimlerinden biri yukarıdaki hadis-i şerifte de bahsedildiği gibi cuma günü. Duaların kabul edildiği ‘icabet saati’ni de içinde barındıran bu günü iyi değerlendirmek Müslüman için bulunmaz bir hazine ve bundan pay sahibi olmak ancak maddî ve manevî hazırlık yapmakla mümkün. İki Cihan Serveri (sallallahu aleyhi ve sellem), bir diğer hadisinde “Cuma günü ve gecesinde kendisine yönelen ve af dileyen bütün Müslümanları mağfiret eder.” buyurmuş. Bu konuda Müslim’in rivayet ettiği bir diğer hadis ise şöyle: “Güneşin doğduğu en hayırlı gün Cuma’dır; Âdem o gün yaratılmış, o gün cennete girmiş ve o gün cennetten çıkarılmıştır; kıyamet de Cuma günü kopacaktır.”


Müslümanların haftalık bayramı

Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), Mekke’den Medine’ye hicret ettiğinde Medine yakınlarındaki Rânûnâ Vadisi’nde, günümüzde Cuma Mescidi olarak bilinen yerde ilk cuma namazını kıldırmış ve şöyle buyurmuştu: “Bundan böyle her cuma günü, cuma namazını kılmak ümmetim üzerine farz kılınmıştır.”


Cuma günü, Müslümanların haftalık bayramı. Bu durum birçok rivayette açıkça belirtiliyor. Bunlardan birini Enes b. Malik şöyle naklediyor: “Bana Cebrail (aleyhisselam) geldi. Avucunda beyaz bir ayna vardı. ‘Bu Cuma namazıdır, Rabb’in onu, sana ve senden sonra ümmetine bayram olsun diye, farz kılmıştır.’ dedi. Ben de, ‘Bu günde bizim için ne vardır?’ diye sordum. Şöyle dedi: ‘O günde, pek hayırlı bir vakit vardır. Kim o zaman içinde, kendisi için nasip edilen bir hayrı isterse, Allah onu kendisine verir. Ama istediği şey, kendisi için takdir edilmemişse, Allah, ondan daha büyük bir nimeti kendisi için ahirete saklar. Kul kendisi için takdir edilmiş olan bir kötülükten Allah’a sığınırsa, Allah onu, ondan daha büyüğünden muhafaza buyurur. Cuma günü, meleklerin yanında günlerin en kıymetlisidir. Biz onu, ahirette yevmü’l-mezîd (ikramı çok olan gün) diye anarız.” Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Cebrail’e “O güne niçin yevmü’l-mezîd denir?” diye sorar. Cebrail (aleyhisselam), “Çünkü Azîz ve Celîl olan Rabb’in, cennette beyaz misk ile donatılmış bir vadi hazırlamıştır. Cuma günü olduğunda, İlliyyînden Kürsü makamına iner.” diyerek cumanın çok mühim bir gün olduğuna işaret eder. Hadis şöyle son bulur: “Yüce Allah, cuma günü müminler için tecelli buyurur, onlar Allah’ın cemaline nazar ederler.”


Cuma günü bu günün şanına yakışacak şekilde hazırlandıktan sonra camiye gidip hutbe dinleyen ve namazı eda eden kimsenin o gün ile daha önceki cuma arasında işlemiş olduğu günahların affedileceğini müjdeleyen Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) ayrıca, bu günü önemsemeden üç cuma namazını terk eden kimsenin ise kalbinin mühürleneceğine dikkat çekiyor.



http://ift.tt/MHfo25

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder