26 Kasım 2013 Salı

Hizmet, AK Parti ve Eleştiri Kültürümüz

Hizmet, AK Parti ve Eleştiri Kültürümüz


“AKP’yi niçin eleştiriyorsunuz?” sorusunu sadece bizi eleştirenler değil artık okurlarımız da sormaya başladı. Bu gereklilik sebebiyle kaleme alınan bu yazıda konuyu anlatmaya çalışalım.




Hz. Ömer hutbede “Ben doğru yoldan ayrılırsam ne yaparsınız?” diye sorar. Cemaat “Seni kılıçlarımızla doğrulturuz.” diye cevap verir. Hz. Ömer’de böyle bir cemaate sahip olduğu için şükreder. Bu hadise bütün Müslümanlar tarafından örnek olarak ve örnek alınması için anlatılır. Fakat bunda ne kadar samimiyiz?


Hizmet camiası Ak Parti iktidarına uzun süre destek verdi. Avrupa Birliği’ne girmek, Kopenhag Kriterleri veya Ankara Kriterlerini Türkiye’de egemen kılmak, Türkiye’yi dünya barışı için mücadele eden diyalog gönüllüsü, barış elçisi bir ülke haline getirmek, Türkiye’yi askeri vesayetten kurtarmak, demokratik bir ülke haline getirmek, özgürlükçü (mesela Almanya anayasası gibi) bir anayasa yapmak, ayrımcılık yapmamak, azınlıkların haklarına saygılı olmak, adaletli davranmak, sadece komşularla değil bütün ülkelerle sıfır sorunlu hale gelmek gibi politikalar yıllarca Ak Parti iktidarı tarafından uygulandı.


Hizmet tarafından da desteklenen bu politikalar uzun süre başarıyla hayata geçirildi. Türkiye bu süre içinde dünyada yıldızı parlayan, saygın hale gelen, örnek alınan ve sürekli büyüyen bir ülke oldu. Ak Parti de bu süre içinde sadece Hizmet’in değil, diğer cemaatler, azınlıklar, Kürtler, Aleviler, liberaller hatta laikler olmak üzere yavaş yavaş bütün Türkiye’nin hatta dünyanın desteğini arkasına alan bir parti olarak oy tabanını sürekli artırdı. Özgürlükçü tavrı sebebiyle CHP yerine Sosyalist Enternasyonal’e üye olması bile dillendirildi.


“Dik dur ama diklenme” sözünü herkese tavsiye eden Hizmet, sayın Başbakan Erdoğan’ın “one minute” tavrına da destek verdi. Darbeci askerlere, Ergenekonculara ve Ak Parti’yi kapatma davasına karşı da Hizmet kendini riske edecek kadar destek verdi. Zaman gazetesinin sayfaları buna şahittir.


Hizmet ile Ak Parti’nin tezada düştüğü ilk ciddi olay Mavi Marmara olayıdır. Hükümetin barış ve diyalog söylemlerine aykırı, dünya dengelerini de hesaba katmayan bu olay sonrasında tırmanan gerilim Hocaefendi’nin “izin alınmalıydı” sözleri ile düşmüş ve bu tavır o gün Bülent Arınç tarafından da doğru bulunmuştu. Bu tavır şimdi tekrar eleştiriliyor. O zaman niçin hiçbir hükümet yetkilisi çıkıp da “Mavi Marmara’da doğru yaptık.” demiyor veya olay doğru yapılmış ise tekrarlanmıyor.


İkinci ayrışma noktası ise ülkenin askeri ve derin vesayetten kurtarılması idi. Bu konuda bir çok mevzuat değişikliği yapılabilecekken yapılmadı. İş görüntüde bırakıldı. Mesela Uludere’nin bile hesabı sorulmadı.


Ak Parti iktidara geldiği 2002 senesinden itibaren hep Anayasa’yı değiştirme sözü verdi. Bu söz 10 yıl geçmesine rağmen hala hayata geçmedi. 12 Eylül 2010 referandumunda kabul edilenlerden de geri dönüş sinyalleri veriliyor. HSYK referandumla bu hükümet tarafından değiştirilmesine ve şimdiki haline AB ve Venedik Komisyonu destek vermesine rağmen hükümet tarafından tekrar değiştirilmek isteniyor.


Bilhassa Suriye olayında Türkiye’nin dış dünyaya savaş isteyen bir görüntü vermesi, hala devam eden kimyasal tartışmaları ve sınırımıza gelen El Kaide sebebiyle bu görüntünün bir de terör örgütü ile yan yana getirilmeye çalışılması Türkiye’nin sıfır sorun, diyalog ve barış isteyen görüntüsünü bozmaya devam etmektedir.


Türkiye’yi bir dünya yıldızı yapacak olan barıştır. Savaş ülkemizin elini kolunu bağlamakta, bin bir gayretle açtığımız kapılar tekrar yüzümüze kapanmakta, ülke de eski günlerdeki gibi içe kapanıp birbiriyle kavgalı hale gelmektedir. Bize göre Türkiye “ölümüne iç ve dış barış” için mücadele vermelidir. Başbakan Erdoğan ve AK Parti eski misyonuna geri dönmelidir.


Türkiye eğitim problemini çözemezse hiçbir problemin çözemez. 5 Eğitim Bakanının değiştiği 12 yıllık Ak Parti iktidarında eğitimin problemli yapısına neşter vurulmuş değildir. Neşter vurmak yerine, şimdi bir de bu yaraya merhem olmaya çalışan dershaneler kapatılmak istenmektedir. Ergenekoncuların, PKK’nın desteklediği bu karar, tatmin edici bir gerekçe açıklanmadan kamuoyuna rağmen yapılmak istenmektedir. “Halk rahatsız ise Referandum yapılsın” teklifi ise hiç duyulmamaktadır.


Bunlara başka hususlar da eklenebilir. Hizmet Ak Parti’ye veya Başbakan Erdoğan’a karşı değildir. Yanlış bulduğu politikalara itiraz etmekte, ülkenin selameti için kendini ortaya koymakta, yukarıda Hz. Ömer’in övdüğü örnek tavrı sergilemektedir. Bu tavır desteklenmeli mi, yoksa birçok fitneci siyasi ve danışmanın yaptığı gibi susturulmaya çalışılmalı mıdır?


Karar sizin.



http://www.zamanfransa.com/haber/guendem/hizmet-ak-parti-ve-elestiri-kulturumuz.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder