Türkiye'nin tam üyelik müzakereleri yürüttüğü Avrupa Birliğinden, hükumetin rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasını karartmaya yönelik girişimlerine birbiri ardına sert eleştiriler geldi.
Yargının ‘bağımsız ve rahat’ bir şekilde çalışması gerektiğini ifade eden Helene Flautre “Yolsuzluk iddialarını aydınlatmak yerine soruşturmayı yürütenlerin suçlanması sorumsuzluktur.” dedi. Flautre, AB sürecinde yapılan yargı reformlarına dikkat çekti ve acilen gerçek bir adlî kolluk oluşturulması gerektiğini söyledi.
Avrupa Birliği’nden (AB), rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasını karartma girişimlerine bir tepki daha geldi. AB–Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Helene Flautre, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, iddialarla ilgili soruşturmayı yürüten resmî makamları suçlamasını eleştirdi. Avrupa Parlamentosu (AP) Yeşiller grubu üyesi Flautre, “Başbakan’ın kredisini ciddi şekilde etkileyen Türkiye’deki gelişmeleri büyük bir dikkatle takip ediyorum. Yakınlarına yönelik ağır yolsuzluk iddialarını aydınlatmak yerine soruşturmayı yürütenleri suçlaması sorumsuzluktur.” dedi. Flautre, gerçeğin ortaya çıkması için yargının ‘bağımsız ve rahat’ çalışması gerektiğini söyledi. AB üyelik sürecinde yargı bağımsızlığı ve saygınlığı için önemli reformlar yapıldığını hatırlattı ve acilen gerçek bir adlî kolluk oluşturulması gerektiğini vurguladı. Türkiye’de ‘ağır bir siyasî kriz’ yaşandığını kaydeden Flautre, “AB, hukuk devletinin savunulmasından yana kararlı bir tavır almalıdır. Tam üyelik perspektifi dün olduğu gibi bugün de Türkiye’de demokrasinin derinleşmesi için en büyük destektir.” ifadelerini kullandı.
Flautre’nin önceki akşam yaptığı yazılı açıklama AB içinden hükümetin rüşvet ve yolsuzluk operasyonu sonrasındaki icraatlarına yönelik gelen en son eleştiri oldu. Daha önce de hem AB Komisyonu hem de AP’den benzer tenkitler yükselmişti. Rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun 17 Aralık’taki gözaltılar ile başlamasının ardından hükümet, önce Emniyet içerisinde tarihte görülmemiş kapsamda bir görevden alma dalgası başlatmış, sonrasında ise Adlî Kolluk Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle soruşturmaların gizlilik içerisinde yürütülmesini hukuken imkânsız hale getirmişti. Hâkim ve savcıların tayin ve terfilerinden sorumlu üst kurul HSYK’nın “Kuvvetler ayrılığına, Anayasa’ya ve kanunlara açıkça aykırıdır.” dediği değişikliğin yürütmesi önceki gün Danıştay tarafından durdurulmuştu. Bu karar Türkiye’nin tam üyelik için katılım müzakerelerine devam ettiği AB’yi memnun etti. Re’sen bir açıklama yayınlayan AB Komisyonu Genişleme Komiseri Stefan Füle, “Askıya almayı memnuniyetle karşılıyorum.” dedi. Soruşturmanın “bağımsızlığı ve tarafsızlığı”nı ihlal konusunda daha önce de endişelerini paylaştığını hatırlattı ve iddiaların şeffaf şekilde araştırılmasını istedi. Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten de aynı gün yaptığı yazılı açıklamada, hukukî sürece müdahale edilmemesi çağrısında bulundu. Polis ve savcılara yönelik baskılar için “Soruşturmaların tarafsızlığı ve güçler ayrılığı hakkında kaygılara neden olmaktadır.” ifadelerini kullandı.
İddia edilen suçların, soruşturmanın karartılması yoluyla örtbas edilmesi girişimlerine AP’deki en büyük ikinci grup olan Sosyalistlerden de tepki gelmişti. Sosyalist ve Demokratlar İlerici İttifakı (S&D) lideri Hannes Swoboda, perşembe günü yaptığı açıklamasında hükumetin rüşvet ve yolsuzluk iddiaları karşısında komplo teorilerine sığınmasını tenkit etti. Muhalefet ve sivil toplumla diyaloğa geçilmesi tavsiyesinde bulunan Avusturyalı siyasetçi, “Devam etmekte olan soruşturmalar sekteye uğratılmamalıdır, ister kamuda ister özel sektörde olsun yolsuzlukla mücadele eden kamu görevlileri vazifelerini ifa ettikleri için cezalandırılmamalıdır.” demişti.
http://www.zamanfransa.com/haber/tuerkiye/yolsuzlugu-sorusturani-suclamak-sorumsuzluk.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder