Celalettin Benli, hayatı boyunca pek çok ünlü isme gömlek dikti. Müşterileri arasında cumhurbaşkanları, eski bakanlar, kabine üyeleri, elçilik görevlileri var. Özal’a gömlek diktiği yıllarda dört ilçenin il olacağını öğrenen Benli, rahmetli Cumhurbaşkanı’ndan Karaman’ın il yapılmasını rica etmiş. Özal da ustayı kırmamış.
Attila İlhan’ın ‘Belma Sebil’ adlı şiirinde bahsi geçen Beyoğlu Kallavi Sokak’ta 20-25 metrekarelik bir gömlek dükkânı... Pek çok kişinin yolu bu sokağa düşmüştür, lakin çok kimse farkında olmadan geçip gitmiştir. Ancak ısmarlama gömlekçi Celalettin Benli’nin (71) dükkânında öyle anılar ve olaylar gizli ki... Tam altı cumhurbaşkanına gömlek dikmesi bile hikâyenin önemli bir kısmını oluşturuyor. Hayatı Karaman’da başlayan Benli, beş çocuklu bir ailenin son çocuğu. Babası iki çocuğunu İstanbul’a okusun diye gönderdi ancak Celalettin’i, Karaman’ın ünlü gömlekçisi Abdullah Usta’ya emanet etti.
Karaman’da bir yıl çıraklıktan sonra 13-14 yaşındayken abisiyle birlikte İstanbul’a geldi ve ünlü Rum terzi Yorgo Kalayonis Usta’yla çalışmaya başladı. Yorgo Usta, 30 yıl boyunca Benli’ye sadece mesleği değil, hayatı da öğretir. 1965’te ustası Yunanistan’a göç edince dükkânı devralır. O zamanlar varlıklı insanlar ısmarlama gömlek, giysi diktirirdi. Beyoğlu’nda ilk Türk gömlekçi olarak dükkân açmak da ona nasip olur. Hemen hemen her pasajda Rum, Ermeni gömlekçilerinin varlığı düşünülürse 60’lı, 70’li yıllar için önemli bir gelişmeydi bu.
Ünlülere gömlek dikmeye nasıl başladı?
Benli’nin ünlülere gömlek dikmeye başlaması Celal Bayar’ın oğlu Turgut Bayar’a gömlek dikmesiyle başlar. Oğlundaki güzel gömlekleri görünce babası, kendisine de dikmesini ister. “Cumhurbaşkanımız Bayar, göğüste işleme severdi, ad ve soyadının baş harflerini işlerdik.” diyor Benli.
Usta terzinin gömlek diktiği eski ve yeni isimler oldukça kabarık bir liste tutuyor. Öncelikle altı cumhurbaşkanını zikretmek lazım: Celal Bayar, Cevdet Sunay, Fahri Korutürk, Süleyman Demirel, Kenan Evren, Turgut Özal. Hatay’ın ilk ve tek cumhurbaşkanı Tayfur Sökmen’e ise senatör olduğunda dikmeye başlamış. Müşterileri arasında sanatçılar, bankacılar, siyasetçiler, işadamları önemli bir yer tutuyor. Bugünkü kabineden Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da müşterileri arasında. Adalet Partili, yedi yıl içişleri bakanlığı yapan Dr. Faruk Sükan ise dayısı oluyor. Hakkı Devrim, Haldun Dormen, Hasan Pulur, İlhan Selçuk, Erol Büyükburç, Murat Soydan, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan da müşterisi olan ünlü isimler arasında.
Özal ile çektirilen fotoğrafın hikâyesi
Turgut Özal ile çektirdiği fotoğrafla ilgili ilginç bir anısını anlatıyor Benli. Bir gün Malatyalı bir müşteri gelmiş. Taksim’de bir-iki gömlekçi gezmiş, pek beğenmemiş ancak onlar kendilerinin Özal’a gömlek diktiğini söylemiş. Celalettin Bey’e geldiğinde o da aynı şeyi söyleyince, “Hoppalaaa, herkes Özal’ın gömlekçisiyim diyor, hanginize inanayım.” demiş. Buna içerlemiş Benli. Özal’a ilk gömlek teslimatında “Sizinle bir fotoğraf çektirebilir miyiz?” diye sormuş. Rahmetli Özal, hemen ceketini çıkarıp birlikte poz vermişler. Birkaç gün sonra o müşteri tekrar geldiğinde çerçevelettiği bu fotoğrafı göstermiş Benli. Müşteri de, “Hah şimdi oldu, Özal’ın gömlekçisinin kim olduğunu artık biliyorum.” demiş. Usta terzi, rahmetli Özal’ı ulaşılmaz biri olarak düşünüyormuş. Ancak bir gün Özal’ın terzisi kendisini aramış, gömlek diktirmek ve görüşmek için randevu vermiş. Ertesi günü Harbiye Orduevi’ndeki ilk karşılaşmalarında, Özal sanki 40 yıllık dostuymuş gibi Celalettin Bey’i karşılamış ve ‘Semra, bak kim gelmiş’ diye Semra Hanım’a da seslenerek kendisine sarılmış. Bu olaydan sonra Özal’a ayrı bir sempati ve sevgiyle bakmış Celalettin Bey.
Karaman, onun sayesinde il oldu
Karamanlı Celalettin Bey’in bilinmeyen bir önemli özelliği daha var. “Özal’a gömlek diktiği yıllarda dört ilçenin il olacağını öğrenen Celalettin Benli, rahmetli Cumhurbaşkanı’ndan, hemşehrileri adına buranın il yapılmasını rica etmiş. Zaten bu konuda çalışan Özal, Karaman’ın il yapıldığı müjdesini ilk kendisine vermiş.
Özal’la ilgili bir hatırası da şöyle: O dönemlerde pamuklu kumaş ithal etmek yasaktır. Fakat kendisi bazen yurtdışına gitmekte veya kumaşları bir şekilde Türkiye’ye kaçak getirtmektedir. Özal, 10 adet gömlek siparişi vermiştir. “Kumaşım bitti, İsviçre’den gelmesini bekleyeceğiz.” deyince, Özal şaşırır: “Bana kumaşların kalitesiz olduğunu kimse söylememişti.” Birkaç gün sonra Resmî Gazete’de pamuklu kumaş ithalatının serbest olduğu haberini görür Celalettin Bey. Özal’la sonraki görüşmesinde, kendisine, “Bak bu da senin eserin, artık kaçak kumaş getirmene gerek kalmadı. Şimdi Türkiye’de de rekabet olur ve kaliteli kumaşlar üretilir.” der.
Dünyanın en kaliteli gömlek kumaşı Türkiye’de üretiliyor
“Ismarlama gömlek dikmek, bir anlamda bedenin röntgenini çekmektir.” diyor Benli. Yaklaşık 30 yıldır aynı kişilerle çalışıyor. Bazen iki saatte bir gömlek dikebiliyor. Günde dört ya da beş gömlek çıkardığı oluyor. Gömleklerin fiyatlarıysa 200-300 TL arasında değişiyor. ‘Söke’deki Söktaş fabrikasının şu an dünyanın en kaliteli gömlek kumaşını ürettiğini düşünüyor Celalettin Usta. Aslına bakarsanız, fabrikanın sahibi Muzaffer Kayhan, Türkiye’ye kumaş vermiyor, lakin Benli, müşterisi olduğu için kumaşları alabiliyor. Bu arada gömleklik kumaşların maliyetlerini de sormadan edemedik. Kumaşların metre fiyatı 14 Euro ile 37 Euro arasında değişiyor. Gömleklerine bir dönem 10 yıl garanti veren usta, bu meslekte fazlaca yorulduğunu da dile getiriyor. 80’li yıllara kadar sabah 06.30’dan gece 22.30’lara kadar çalışıyormuş. Bazı dönemlerde birkaç ay sonraya gömlek bile ısmarlandığını anlatıyor. Bu arada usta, müşterileri arasındaki gazeteci Hakkı Devrim’in sayesinde bir de reklam filminde rol aldı. “Ne yalan söyleyeyim, hoşuma da gitti. Tanıdıklarım, yurtdışındaki müşterilerim ‘Reklam yıldızı oldun’ diye aradılar. Biraz utandım ama benim için güzel bir anı oldu.” diyor.
http://www.zamanfransa.com/haber/tuerkiye/devletin-iki-yakasini-bir-araya-getiren-adam.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder